Büyüme rakamlarımız geldi, hamdolsun yine büyümüşüz. Ha, istediğimiz yerde miyiz, arzuladığımız kadar büyüdük mü, hayır. Hatta son çeyrekte % 3 negatif büyümüşüz, yani eksi yönde. Anlamamış gibi bakanlarınız var, görüyorum, malûm zihniyet diline dolamadan önce ben söyleyeyim, bu küçülme demektir. Eksi büyümek de ekonomilerin fıtratında var, bazen olur öyle... Ama yıllık ortalamaya bakarsanız % 2,6 büyüme var. Kesinlikle, hiçbir büyüme bizim için yeterli değildir. Her zaman daha fazlasını bekliyor ve istiyoruz.
İş dünyamız büyüme rakamlarının verdiği moralle kendine geldi. Kriz çığırtkanlarına dikkat edin söyleyecek bir şeyleri yok! Bize büyümek yakışır, bu istikrarı sürdüreceğiz.
Bir de, millî gelir meselesi var ki evlere şenlik. Ne diyorlar, geçen sene kişi başına düşen millî gelir 10 bin doların üzerindeyken bu sene 967 dolar daha düşük çıkmış. Vay efendim millet olarak komple fakirleştik diyorlar. Şimdi ufak bir hesap yapalım, ben biraz (!) ekonomi biliyorum ya, size yardımcı olacağım. Geçen sene kişi baş millî gelir 10.600 dolar civarıydı, bu sene de 9600 küsur dolar çıktı. 10 bin ve üzerinde olduğu geçen yıl dolar kaç liraydı? Yaklaşık 3,5… Peki güzel kardeşim, senin 10.600 dolar kaç lira yapıyordu? 37.100… Şimdiki 9600 dolar ise 51840 TL yapıyor, gördün mü? Eski para ile de söyleyelim ki neşemiz yerine gelsin: 51 milyar, dile kolay! Şimdi bunu küçüldük, fakirleştik diye duyuran adamların yatacak yeri yok!