Pazarola’nın pek kıymetli okurları, merhabalar!
Normalde söz verdiğim gibi müthiş uzun aralıklarla yazmaya devam edecektim. Siz benim varlığımı tam unutuyor gibi olacakken ben nüksedecektim. Hani olur ya böyle bir sıkıntı sizi yer bitirir, siz tam unutursunuz, hayat harika devam eder, ama bir anda aklınıza gelip karnınıza sancılar girer, işte ben de aynı öyle yapacaktım. Ama maalesef Akp’nin yerel seçimler için kullandığı seçim sloganı dilimin bağını çözüp adeta beni yazı yazmam için cesaretlendirdi. Çünkü içim mücadele aşkıyla yanıp tutuşuyordu... Kafamda tek bir hedef vardı: “Ben bu adamlardan daha komik olmalıyım!” Evet önceden türlü türlü komedyenleri kendime eşik ve örnek olarak belirlerken; şimdi Akp Karakoçan Belediye Başkan Adayı’nı hedef olarak benimsiyor oluşum mizah dünyasına efsane bir silledir, kanaatindeyim...
Malûmunuz Akp 31 Mart seçimlerine “Gönül Belediyeciliği” sloganı ile gidiyor.
Bu durumda benim aklıma 2 soru geliyor:
1) Taht kuramadıkları gönüllere çocuk parkı mı kuracaklar?
2) “Gönül Yazar”lığı hâlâ aynı kişi mi yapacak?
Çok ilginç bir nokta daha var; nasıl ki cemre, düşmesiyle bize baharın gelişini haber veriyorsa -yalnızca Türkiye’de yaşanan bir hava olayı olarak- seçimin de atmosfere düşmesi bizlere bol bol kazı çalışmasını haber veriyor. Hatta öyle ki daha 3-4 ay önce Arnavut kaldırımı döşenen bir caddeye asfalt dökülüyor.
Sorduğumuzda ise tek bir cevap alabiliyoruz: “Doğanın kanunlarına karışmak ne haddimize!” Vallahi onu bunu bilmem, ama insanların gönüllerini de böyle yerli yersiz kırıp olur olmaz yüklemeler yaparsanız size küserler, haberiniz olsun. Zaten size çoktan küsmüş olan, ama sizin pek de umursamadığınız halkın geri kalan kısmı ise bu halinize yalnızca güler. Olur da biriniz sorarsa “yahu niye böyle diyorsun?” diye, ee ne yapalım gönül bele diye...