Elindeki kepçeyle hoşafı kaşıklayan,
Her yudumda “Oh, öldüm!” diyerek sayıklayan
Adama demiş Hoca: “Ver şu kepçeyi biraz,
Biz de ölelim, kardeş! Hep sen ölsen hoş olmaz...”
Her seçim döneminde, aynen hikâye gibi,
Meclis’e girmek ister, sayın milletvekili...
Listeye alınmasa, alınıp darılarak,
Kızar, küser, söylenir; olur gözlerden ırak...
Kampanya şarkısıydı, dinlerken gözüm doldu.
Geçen dönem söylenen şöyle bir güfte oldu;
Ezberlemiştim gerçi, lâkin şimdi unuttum.
Nakaratını yalnız böyle aklımda tuttum.
Kulağımda yer etti.”Türkiyem!” de “Türkiyem!”
Şeytan mı dürttü, bilmem:
“Birazcık da ben yiyem!”
Diye kafiye düzdüm o seçim türküsüne.
Benziyor anlattığım vekilin öyküsüne...
Bir dönem yetmez aslâ vekil olan kimseye,
Ölene kadar olsa, doyulmaz böyle şeye...
Makam önemli değil, vekillik ya bakanlık;
Miras kalsa sezâdır: önder, şef ve başkanlık...
Hizmet aşkıyla yanan on bine yakın aday.
Bu himmet yarışını kazanmak değil kolay.
On seçmene bir vekil düşse ne iyi olur.
Demokrasi böylece ancak yerini bulur!
Seyfeddin Yağmur