"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ters giden günde evlilik

12 Haziran 2011, Pazar
Evet, evde bön bön oturmak adetim değil, ama mevzu grip olunca istesem de çıkamıyorum. Saatlerdir kanepeye yapışıp kalmışım, hareket falan vız gelip tırıs gidiyor. Ehh ara sıra arabalar da yükselen sesler beni dürtüklüyor o kadar. Karnım çok aç, ama içimdeki kalkmama isteği her zaman galip gelip, beni uyutuyor.

Rüyama dönerler, tavuklar, sosisler gelip raks ediyorlar. Baktım kimsenin bana yemek getireceği yok, zor belâ kalktım ve günde 100 defa açtığımız buzdolabı kapağını açtım. Biraz düşündüm ‘’Ulen neden sık sık açıyoruz kapağını? Ki içinde bi şey olmadığını bildiğimiz halde.’’ Baktım bu soru zor ve 4 işlem gerektiriyor, bi kenara bırakıp dolabı var gücümle karıştırmaya koyuldum. Poşetleri ters düz ettim, ama nafile dişe dokunur bi nane içinde yoktu.  
Sadece dolabın altında hallerinden bezmiş 2 ya da 3 tane biber vardı. İntihar etmeleri zaten an meselesiydi. Sanki bu evin bi bireyi değilmişim gibi ‘’Tüh lan ne biçim ev’’ deyip, zorla ayağa kalktım, bi bardak aldım, damacanayı pompaladım. Boru sadece gürültü çıkardı ve birkaç damla saçtı bardağın dışına. Damacananın dibinde azıcık kalmıştı su. Pompanın borusu o hayat pınarını emmeye yetmiyordu. Ağzım o kadar kuruydu ki pompayı çıkarmaya karar verdim. Şimdi de susuz ve hasta bi halde damacanayla güreşiyordum resmen, ama pompa bi türlü çıkmıyordu içinden. Resmen bana küsmüş gibiydi. ‘’Ne yaptım ben sana ya’’ deyip son kuvvetimle asıldım, nihayet çıktı, ama çıkarırken lavabonun yanına yığılı duran yeni yıkanmış tava, tabak ve tencere tepesine çarptı pompanın borusu. Tencere ve tabaklar büyük bir gürültüyle lavabonun içine yığıldı. Damacanayı tek elimle kafasından tutarak eğdim, diğer elimdeki bardağa suyu doldurdum. Damacanadaki su bir bardaktan fazla olduğu için taşıp kolumdan süzülerek üstüme ve yere döküldü. Her yer sırılsıklam olmuştu. Suyu içtim. Elimi tişörtümde kuruladım ve seke seke içeri gittim. Kanepeye oturduğumda birden altımda bi şey tıkır etti. Bilgisayarımın üstüne oturmuştum. Moralim yerlerde sürüngen misali geziniyordu artık. Birden salondaki akvaryuma bir atılım yapmama yardım etti. Balık tutmaya karar verdim.
Öğlen olta takımını almak için Halil’lere uğradım. Kapıyı Şeref açtı. Gözleri zombi gibi şişmişti belli ki yeni uyanmıştı. Çaktırmadan ‘’hoş geldin başkan’’ dedi.  Bi şey demeden içeri daldım. ‘’Oo hoş geldin Çetin abi’’ dedi Halil. ‘’Kardeş şu oltayı verecen mi? Sazan akını başladı diyorlar. Atıyorsun zincir gibi alıyorsun’’ dedim. Gitti oltayı getirdi. Şeref de tam uyandı. ‘’Günaydın’’ diyerek çayın altını yaktı. ‘’Otur bi çay iç’’ deyince sevinçten ağzım kulaklarıma kadar açıldı. Haberleri açtık, gündelik siyaset üzerine konuştuk, çayın kaynamasını bekleyen Şeref’in de bize katılmasıyla bir muhabbet, bir şakalaşma aldı gitti. Sonra Halil birden ciddileşip, ’’Eee ne zaman senin nikâhına geliyoruz Çetin ağbi. Var ya sonunda bizim Fatih gibi tek başına yaşlanıp gideceksin haa.. Bak bi küçüğün olarak söyliim: Evlenmeden para tutamasın, bak Ceylan’ın birikmişi var biraz, yakında araba taksidine girecek” dedi. Bütün neşem kaçmıştı, yine evlenme muhabbeti başlamıştı. Susup yere baktım. Bir müddet Halil’in dairesel hareketlerle dönen deri terliğine ve Şeref’in tek çorabına bakıp ‘’Kısmet’’ dedim.. Boğazımda düğümlenen lokmaları yutup, oltayı kaptığım gibi hızla evden tüydüm. Akşama kadar oltaya bi sazan takılmadı. Ne biçim gündü ya o…ters ters.. Muhtemelen siz bu yazıyı okurken elimde “tercih” yazan mühür, önümde bir sürü kutucuk ile partilerin logolarını inceleyip, en güzel logoyu seçmeye çalışırken, her zaman ki gibi gereğinden uzun süre kalacam ve sırada bekleyen adamın öksürüğü ile kendime gelecem.

Çetin Kaska
Okunma Sayısı: 7363
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı