"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Erdoğan: Ey Kılıçdaroğlu, bunu ispat edersen ben istifa edeceğim

27 Mart 2017, Pazartesi 19:16
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 16 Nisan’da referanduma gitmesi planlanan anayasa değişikliğinde Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i fesih yetkisi olmadığını söyleyerek “Ey Kılıçdaroğlu, sen bunu ispat edersen ben cumhurbaşkanlığından istifa edeceğim” dedi.

Anayasa değişikliği teklifinde düzenlenen 166’ıncı maddenin ‘fesih’le ilgili kısmı şöyle:

AKP'nin referandum için hazırladığı kitapçıktan

AKP'nin referandum için hazırladığı kitapçıktan: “Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu ile seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır, Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir. Seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verilen Meclisin ve Cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni Meclisin ve Cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam eder. Bu şekilde seçilen Meclis ve Cumhurbaşkanının görev süreleri de beş yıldır.”

"İspatlarsan istifa edeceğim"

Erdoğan, Büyükçekmece'de toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan, fesih yetkisiyle ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenerek şu ifadeleri kullandı:

"Cumhurbaşkanı'nın Meclis'i fesih yetkisi yok, tamamen yalan. Ey Kılıçdaroğlu, sen bunu ispat edersen ben cumhurbaşkanlığından istifa edeceğim."

Erdoğan'dan poster tepkisi: Ya sizin her yeriniz silah olsa ne yazar?

Geçmişimize bakmadan geleceğimizi göremeyiz. Türkiye dün ile bugünün mukayesesini yaparak kararını vermelidir. Unutmayın söylenenlerin hepsi yalan olabilir ama yaşadıklarınız gerçek. Bu ülke başbakanını idam ettiği zaman , iki bakanını idam ettiği zaman şu andaki ana muhalefet alkışlıyordu. Demek ki ülkemizin mevcut yönetim sistemi, bu sıkıntılara engel olamadı.

SEN ÖNCE BUNUN CEVABINI VER!

Türkiye Cumhurbaşkanlarıyla Başbakanların kavgalarından çok çekti. Aralarındaki sorunlar öylesine ayyuka çıkmıştır ki karşılıklı hakaret ve tehditler hafızalarımızda. Merhum Özal, Demirel'le çok atışmıştır. Aynı ekolden geldiği halde Sezer, Merhum Ecevit'e Anayasa kitapçığını fırlattı mı? Şimdi Anamuahlefetin başındaki konuşuyor. Sen önce bunun cevabını ver. Ve ertesi gün Türkiye'nin ekonomisi allak bullak oldu. Hazineye batan bankaların yüklediği yükleri hep beraber ödedik mi? Ödedik. İşte bu bedeller ödenmesin diye 'Evet' diyoruz.

OTEL ODALARINDA KURULAN HÜKÜMETLERİ BİLİYORUZ

Geçmişte ülke yönetiminde sorumluluk almış gelecek için endişe duymuş ne kadar siyasetçi varsa dönüp dolaşıp başkanlık sisteminde karar kılmıştır. Bu ülkede biz otel odalarında hükümetlerin kurulduğunu biliyoruz. Toplam ömrü 24 gün, 38 gün, iki ay olan hükümetlerle yönetildik. Böyle ülkelerde istikrar olur mu?

HDP HAVAYA GİRDİ AMA NE OLDU?

Ana muhalefetin başındaki zat 14 yıldır ülkeyi tek başına idare ediyorsunuz, sistem değişikliğine ne gerek var diyor. İyi de 14 yıl istikrarı biz bu ana muhalefete rağmen koruduk. Bu 14 yıl içinde neler çektiğimizi biz biliyoruz. Tehditleri unutmadık, 2007 yılında Cumhuriyet yürüyüşlerinde rektörleri yürüttüler. Bunların arkasında hangi zihniyet vardı. 29 Ekim Cumhuriyet kutlamalarında alternatif kutlamalarını kimler yaptı? Ana muhalefet partisi, niye?

Çünkü bunlar her yerde bölmekten yanaydı. 367 garabetiyle partimizin kapatılması için nasıl hukuk dışı yolların devreye sokulduğunu unutmadık. 17-25 Aralık'ta bu süreç vardır. 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından yaşananlar ortada. 56 Kürt kardeşimiz Diyarbakır'da öldürüldü. Ölen Kürt öldüren Kürt. HDP havaya girdi. Zannetti ki tamam artık biz işi bitirdik, öyle ise vuralım dediler. Şimdi ne oldu? Girdikleri inlere kadar bunları kovalıyoruz.

CEVAP VEREMİYOR

Şayet 1991'den beri kesintisiz istikrarlı şekilde yönetilmiş olsaydı Türkiye şu anki durumundan iki kat fazla büyümüş olacaktı. Ana muhalefetin başındaki zat her yerde konuşuyor. Fakat yalan makinesi. Savaş Ay soruyor 'Sen genel müdürsün beyefendi. Sorumlusu sen değil misin?' diyor. cevap veremiyor.

MUHTAR SEÇİMLE GELİYOR SEÇİMLE!

Böyle bir genel müdür şimdi çıkmış 7 yıl oldu. Bir kasetle geldi partinin başına. Şimdi oradan yalan makinesi çalışıyor. Muhtarlıklar kapatılacakmış. Ya muhtar seçimle geliyor. Yasası var bunun. Cumhurbaşkanı bunu yapamaz. Böyle bir yetkisi yok. Kendisine 500 tane yardımcı atayabilir diyor. Ya eline dizine dursun. Böyle bir şey var mı? Buna haddini bildirmeye var mıyız? Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Gidiyor bir ihtiyar yaşlı amcayı buluyor. "Bu anlattıklarına inanıyor musun?" diyor. Amca "Biz 15 senedir gördük. Biz ilacımızı alamıyorduk. Şimdi rahat rahat alıyorum. Hanımımı götürüyorum" diyor.

"İsviçre... Benim posterimi yapmışlar parlamentonun önüne, şakağıma da silahı dayamışlar 'Erdoğan'ı öldürün' diyorlar. Ya sizin her yeriniz silah olsa ne yazar? Rabbimin tayin ettiği ömrü kimsenin almaya gücü yetmez. Biz bu yola öyle çıktık, öyle devam ediyoruz."

Okunma Sayısı: 4516
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Selahattin

    27.3.2017 22:20:00

    Sn CB keşke bu sözünün arkasında durabilse ben bile ispat edebilirim...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı