Ankara'da otonomi açılışı töreninde konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Sayın Başbakan, sevgili Ankaralılar. Otomotiv ticaret sektörünün kıymetli mensupları, sizleri muhabbetle selamlıyorum. Gerçekten ülkemizde nadide eserlerden biri olarak inşa edilen otonomi-otomotiv ticaret merkezinin ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Otomotiv önceleri lüks bir tüketimken, zamanla herkesin kullanabileceği bir ihtiyaç haline dönüşmüştür. Buna bağlı sorunlar da büyümeye başladı, trafik kazalarından çevre kirliliğine kadar pek çok alanda ortaya çıkan sorunlarla mücadeleyi yürütüyoruz. Bugün ülkemizde 11 milyondan fazlası otomobil olmak üzere 21 milyona yakın motorlu taşıt bulunuyor. 4'te1'i 20 yaşın üzerinde, yani onlar hurdaya gitmeye namzettir. Artık Türkiye birey olarak zenginleşiyor, bugünkü Türkiye, 14 yıl önceki Türkiye'den 3 yaş zengindir. Kim ne derse desin, bugün herhangi bir vatandaşımızın otomobil alma imkanı 3 kat daha fazladır. Otomobili kullanmak da kolaylaştı, 2002 Türkiye'de 6 bin kilometre bölünmüş yol vardı, biz buna 18 bin kilometre bölünmüş yol ilave ettik. 

Şehirlerimiz içinde de, ah ah... 14 sene önce havalimanı var mıydı? Burada bir ucube vardı, vardı, ondan sonra modern havalimanını yaptık. Tek gidiş tek geliş bir şey vardı, Türkiye'nin havalimanına mı giriyorsun nereye giriyorsun belli değil. Şimdi bir başkente giriyorsun, onu anlıyorsun. Sizler bize güvendiniz, biz de size layık olmaya çalıştık. Ankara bunu yakaladı, İstanbul bunu yakaladı. Git Trabzon'a, Samsun'a bunu görürsün. Niye 30 büyükşehir yapıyoruz, her konuda gelişiyoruz. 

Birilerinin de bu ülkede darbe yapmak gibi bir derdi var. İşte onlar darbe yapmak için yola çıktılar, benim milletim de aşkının, derdinin gereğini meydanlara çıkarak gösterdi. Siz dünyaya örneksiniz, bunu ispat ettiniz. Ben de diyorum ki; yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan...

"Kriz teğet geçecek!"

Şimdi kardeşlerim, tabii bugün cuma, şurada 15 dakikamız kaldı, sizi fazla meşgul etmek de istemiyorum ama şunu hatırlatmak istiyorum, yapacağımız daha çok iş var. Onun için çeneye vakit yok ki, oraya gideceğiz. Rabbim bu ülkeyi, bu milleti korusun inşallah. Son günlerde bir döviz meselesi çıkardılar, şöyle oldu, böyle oldu, ben millete şunu hatırlatıyorum, sizleri Allah için seviyorum. Yastığının altında döviz olanlar, gelsinler altına dönüştürsün, Türk Lirası kazansın. Gelin bunu yapın, ne gideceğiz dövize kazandıracağız ya. Gelin bunu yapalım, yine söylüyorum, kriz bizi teğet geçecek.

"Faizi düşürmekten başka çaremiz yok"

İnşallah faiz noktasında da arkadaşlarıma aynı şeyi söyledim, faizi düşürmekten başka çaremiz yok diyorum. Yine söylüyorum, ABD'de faiz yüksek mi, Avrupa'da yüksek mi? Onlarda bu kadar düşük de biz niye 14,15,16'larda dolaşıyoruz. Biz düşük faizlerle yatırımcının önünü açacağız, yüksek faiz finansçıları, kamu bankalarını ihya eder. Çok çalışacağız, derslere de çok çalışacağız, başarılı olacağız. Tarihi bir dönüm noktasında verdiğimiz mücadeleyi unutmayın. Ya istiklal, ya ölüm noktasında değiliz, artık istiklal ve istikbalimizi güçlü kılmanın derdindeyiz."