Kürsüye 3 saat konuşma yapmak üzere çıkmadığını ifade eden Beştaş, milletvekilliğinin düşürülmesinin ciddi bir gündem olduğunu söyledi. Beştaş, bunun Türkiye tarihinde karşılaşmadıkları bir uygulama olduğunu savunarak, hukuka aykırılık bulunduğunu, bunu anlatma ihtiyacı duyduğunu belirtti.

Savunma makamı olarak kürsüde bulunduğunu dile getiren Beştaş, bir milletvekili arkadaşını savunmanın, vicdan ve adalet duyusu açısından ayrı bir sorumluluk olduğunu kaydetti.

Beştaş, "Kürsüye 'Şu kadar konuşacağım' diye çıkmadım. Hatta öyle bir an geldi ki dinleyebilseler, çok daha uzun konuşabilirdim. Biraz da dinleyen milletvekili arkadaşlarımın haklarını gözettim. Amaç konuşmuş olmak değil, anlatabilmek." dedi.

İnanarak, hissederek yaptığı ve aynı zamanda avukat olduğu için 3 saat kürsüde olmaktan dolayı yorulmadığını dile getiren Beştaş, "Umarım Türkiye'de olumlu şeylere vesile olur. Buna 'rekor' diyorlar. Bu rekor demokrasinin rekoru olsun isterim. Konuşmam ortamı geren bir konuşma değildi. Bu bizim görevimiz, dün o görev bana verilmişti. Meclis çatısı altında hiçbir milletvekilinin böyle bir muameleye maruz kalmaması için yaptık. Yoklama bugüne kadar öncelenmeyen bir durumdu. Müşahede ile Meclis açılıyor. O gözlemle açılan oturumlarda Sarıyıldız yok sayılmış; nedeni mazeret vermesi. Mazeret vermeyen var sayılıyor, mazeret veren yok sayılıyor." diye konuştu.

Genel Kuruldaki konuşmasını topuklu ayakkabıyla yaptığının anımsatılması üzerine Beştaş, "Topuklarım engel değildi." diye espri yaptı.

AA