"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Veda Hutbesini okuyun

22 Mart 2017, Çarşamba 16:27
Samsun’da konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde çok daha önce, Sevgili Peygamberimizin (ASM) Veda Hutbesi vardır. Onu okuduğunuzda eğer bir kişiyi yargılıyorsanız, onun ailesini de suça ortak etmeyeceksiniz. Suç şahsidir” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, refarendumla ilgili konuşmasında insan hakları konusuna da değinerek, herkesin kimliğinin, inançlarının, hayat tarzlarının farklı olabileceğini ancak bunların hukukla güvence altına alınması gerektiğini belirtti.      

Kılıçdaroğlu, bir otelde iş adamları, eski milletvekilleri, belediye başkanları, meslek ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelerek, 16 Nisan’da yapılacak anayasa değişikliği teklifiyle ilgili görüşlerini aktardı. 

“Hepimiz insanız ve haklarımız var. Bu haklar, evrensel haklardır.” diyen Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:      

“Sadece Türkiye’ye özgü haklar değil. BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi. Ondan önce, çok daha önce Sevgili Peygamberimizin Veda Hutbesi vardır. En önemli insan hakları bildirgesinden biri olarak kabul edilir. Neden? Veda Hutbesi’ni okuduğunuzda eğer bir kişiyi yargılıyorsanız, onun ailesini de suça ortak etmeyeceksiniz. Suç şahsidir. Suçu şahsilikten çıkarıp kolektif suç haline getirirseniz bu olmaz. Aramızda mağdurlar var. Görevine son verildi, atıldı ama öyle tablolarla karşılaşıyoruz ki baba yakalanıyor, içeriye atılıyor, aile ve çocuklar açlığa mahkum ediliyor. Bu olmaz. Bu insan haklarına aykırıdır. Demek ki bizim gibi düşünmeyenlerin de haklarını teslim etmemiz lazım. Demokrasi budur.”

Güç nasıl kullanılacak?

Kılıçdaroğlu, “Evet çıkarsa Türkiye sonu belli olmayan bir sürecin içine girmiş olur. Çünkü bir kişiye o kadar çok yetki veriyoruz ki o yetkiyi nasıl kullanacağını kimse bilmiyor. Tamamen takdir ona ait.” dedi. Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğine hukuk açısından değinmek istediğini belirterek, şu görüşleri dile getirdi: “Şimdi devleti yönetenler ellerinde, emrinde gücü bulunduranlardır. Nedir, Millî İstihbarat Teşkilâtıdır, emniyettir jandarmadır, validir, gücü elinde bulundurur. Sorum şu. Devlet gücü nasıl kullanmalıdır? Otoriter bir baskı yoluyla mı, baskıyı sağlayarak mı bu gücü kullanmalı?Yoksa bu güç adalet içinde topluma hizmet etmek için mi kullanmalı? Bizim geldiğimiz, insanlık tarihinin geldiği süreç baskıcı dönemden devletin vatandaşına hizmet eder dönemine gelmiştir. Yani sonuçta devlet gücü vatandaşın çıkarı için kullanmalıdır. Kullanmak zorundadır. Bunun yolu nedir? Benim haklarım nasıl güvence altına alınacak? Anayasa ile güvence altına alınacak. Kuvvetler ayrılığı ile alınacak. Yani güç bir kişide temerküz etmeyecek. Yasama, yürütme, yargı dediğimiz üç ayrı güç var. Birbirini denetler bunlar, birinin yaptığı yanlışı diğeri düzeltir. Kamulaştırmadan örnek. Devlet geldi sizin fabrikanızı kamulaştırdı. Düşük bedel takdir etti. Nereye başvuracağız? Yargıya. Hâkim bağımsız olduğu sürece doğru karar verecek, ama hâkimi tayin eden kişi kamulaştırma yapmışsa o hâkim doğru karar veremeyebilir. ‘O beni tayin etti ben onun tersine bir şey yapmayayım. Yoksa bir daha beni görevden alabilir’. Bu açıdan bu anayasa değişikliğinin değerlendirilmesi lâzım.” 

Etiketler: kılıçdaroğlu
Okunma Sayısı: 3899
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı