Cenâbı Hak özel bir sûre ile bu geceyi müjdeledi.

“Üç aylar” diye tesmiye edilen son ayında ve son günlerinde bu büyük ve kudsî müjde ile ehli imanı sürura sevk etti.

Özellikle yaşadığımız dehşetli asır.

Ve, yaşadığımız şu dehşetli günler.

Tahkiki imana ne derece ihtiyacımızın olduğu günlerdir.

İşte, tam bu zamanda ulaştı imdadımıza Risale-i Nurlar.

Bizim günlük hayatımıza ve uhrevî hayatımıza bir güneş gibi doğdu.

“Bizler öyle bir hakikate hayatımızı vakfetmişiz ki; Cennet gibi güzel, güneş gibi parlak ve saadeti ebediye gibi şirindir.”

Asrın sultanı böyle haber vermişti.

Bu tavsiyeye uyan her bir Nur Talebesi Dünyaya ve hadiselere bu gözle baktı.

Huzur buldular, sükûn buldular…

Hadiselerin dağlar vari derelerinden emniyetle geçtiler.

İşte bu gece Kadir Gecesi…

Şöyle niyaz ediyor Kadir Sûresinde Rabbimiz:

“Biz onu Kadir Gecesi’nde indirdik.

Kadir Gecesi’nin ne olduğunu bilir misin?

Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır.

Melekler ve Cebrail o gece de  her bir iş için Rablerinin izni ile yeryüzüne iner.

Tan yeri ağarıncaya kadar o gece selâmet vardır.”

İşte böyle bir gecenin gündüzündeyiz.

Duâların bütün huşu ve huzur içinde yapılacağı müstesna bir gecedir.

“Ya Rab:

Geçmişin tasasından, istikbal endişesinden, fakirlikten,cimrilikten, korkaklıktan, gevşeklikten, bel büken borçtan, haksız ve zalim insanların musallat olmasından Sana sığınıyorum” demişti (asm) efendimiz.

Biz de aynı duâda bulunuyoruz.

Ve Üstadımız gibi niyaz ediyoruz:

“Gökleri yıldızlarıyla, zemini müştemilatıyla ve bütün mahlûkatı bütün keyfiyatıyla teshir eden kudretinin ve iradetinin ve hikmetinin ve hâkimiyetinin ve Rahmetinin hakkı için, nefsimi bana musahhar eyle ve matlubumu bana musahhar kıl. Kur ‘ân’a ve imana hizmet için, insanların kalplerini Risale-i Nur’a musahhar yap. Ve bana ve ihvanıma imanı kâmil  ve hüsnü hatime ver. Hazreti Musa Aleyhisselâma denizi, Hazreti İbrahim Aleyhisselâm’a ateşi ve Hazreti Davut Aleyhisselam’a dağı ve demiri ve Hazreti Süleyman Aleyhisselâm’a cinni ve insi  ve Hazreti Muhammed Aleyhisselâtü Vesselâm’a şems ve kameri teshir ettiğin gibi, Risale-i Nur’a  kalpleri ve akılları musahhar kıl ve beni ve  Risale-i Nur Talebelerini nefis ve şeytanın şerrinden ve kabir azabından ve Cehennem ateşinden muhafaza eyle ve Cennetül firdevste mesut kıl. Amin, amin, amin.”

Bu muhteşem duâya ülkemizin, âlemi İslâm’ın ve bütün insanlığın ihtiyacı var.

Bizleri zulümden ve haksızlığa uğramaktan korumasını Rabbimize niyaz ediyoruz.

Geceniz mübarek olsun.

Bin aydan hayırlı olsun inşallah.

Bizleri de duâdan unutmamanızı rica ediyorum.