Muhteşem bir atmosferdi.

“Genç Saidler”in anneleri ve babaları,

Sonra arkadaşları,

Sonra da kardeşleri ve kız kardeşleri...

Sevgi ve muhabbet,

Civanmert kardeşlik,

Dâvâlarındaki birliktelik.

Bu atmosferi yaşayanlar bilir ancak...

Yersiz mazeretler ve kıytırık maddî mülâhazalar ile bu manevî ortamdan mahrum kalanlara acımak lâzım.

Program dahilindeki heyecan ve şevk veren faaliyetler.

Eski Nur şiirlerinin marş haline gelen ilâhî ve kasideleri.

Kum gösterisi...

Zübeyir Ağabey’in kısa hayat hikâyesini anlatan Ali Serdar Tiryaki kardeşim.

Sebahattin Yaşar kardeşimin nefis değerlendirmeleri.

Ali Vapurlu Ağabeyin güzel konuşmaları.

Beni bu yaşımda bile ihya etti.

Hepsini, her emeği geçenleri tebrik ediyorum.

Ve tam bir hafta sonra Isparta Mevlidi.

Hemen Çorum’dan bir ekip yaparak  mevlide gittik.

Öyle bir çırpıda gitmek yok.

Bolvadin’e uğradık, derslerine iştirak ettik.

Üstadımızı gören gözleri gördük.

Buradan  Bolvadin’li Nur âlemine hizmet edenleri andık.

Üstadımızın geçtiği yolları ve yılları tahattur ettik.

Emirdağ’da Üstadımızın kaldığı evin bir benzerini inşa eden Emirdağ Belediyesi’nin inşa ettiği kültür evini ziyaret ettik.

Hatıralarımız canlandı.

Bolvadin’de Hüseyin ve Ahmet kardeşlerimin misafirperverliklerine teşekkür ediyoruz.

Sonra Çam Dağı...

Hatıralar ve yaşanan Nurlu hatıralar bizi yıllar öncesine götürüyordu.

Ve Barla...

Ne söylesem, nasıl anlatsam...

Defalarca gidilen bu beldelere tekrar neden gelinir?

Onu sevdalılarına sorman lâzım.

İslamköy’de bu ülkeye yıllarca hizmet etmiş Süleyman Demirel,

Müzesi ve kabri...

Hafız Ali Ağabeyin köyü..

Köyden çıkan bir başbakan ve Cumhurbaşkanı...

İşte Mevlid.

Ülkenin hemen her şehrinden Nur sevdalıları buradalar,

Bir maksat için...

Mutlu olarak dönüyorduk, tekrar buluşmak ümidiyle.

Yeni bir şevk ve gayret ile...

Emeği geçenleri tebrik ediyoruz.