Asıl adı, Seyyid Muhammed bin İbrahim Atâ’dır.

Ahmed Yesevi Hazretleri’nin halifelerindendir.

Zâhir ve bâtın ilimlerine sahip bir velidir.

Yani hem dini, hem müsbet ilimleri iyi bilen bir zattır.

Bu günkü Nevşehir ili, Hacıbektaş ilçesinde türbesi ve külliyesi bulunur.

O günün şartlarında tam bir eğitim müessesesidir burası.

Halen bu külliye, Kültür Bakanlığı bünyesinde müze olarak kullanılmaktadır.

Otantik yapısı ve manevî silüeti hâlâ kendini hissettirmektedir.

Hacı Bektaş-ı Veli ehl-i sünnettir.

Kendisi Peygamberimizin (asm) neslinden gelen birisidir.

Yani, Seyyittir.

Ahilik teşkilâtını kurmuştur.

Bu teşkilât, san’atkâr ve esnaflıkta önemli bir unsurdur.

Asırlarca bu gelenek Osmanlı bünyesinde faaliyet göstermiştir.

Her usta bir eğiticidir aynı zamanda.

Çırak, kalfa, usta...

Bu silsile daha yakın zamanlara kadar devam ettiriliyordu.

Kalfa olunduğu zaman ayrı bir kuşak giydirilir ve bu şekilde esnaf arkadaşları tarafından tanınırdı.

Usta olduğu zaman da aynı muamele yapılırdı.

Osmanlı toplum hayatında, âdeta bir mihenk taşı olmuştu bu teşkilât.

Ahlâkı, terbiyesi, İslâmî karakteri yüksek insanlardan meydana gelirdi.

Anadolu’nun muhtelif il ve ilçelerinde hâlâ bu geleneğin izlerini görmek mümkündür.

Yeniçeri ordusunun teşekkülünde yine Hacı Bektaş-i Veli’nin izlerini görmekteyiz.

İslâm ordusuna eğitimli, cesur, gözü pek asker yetiştiren bir kurumdur.

Yeniçeriler, asırlarca Osmanlı ordusunun zinde kuvveti olmuştur.

Askerlikte olduğu gibi san’atta ehliyetli kimseler olarak yetiştirilirlerdi.

Mimar Sinan bu ocaktan yetişmiş, mimarbaşılığa kadar yükselmiş, sayısız eserler meydana getirmiştir.

İyi ata binen, iyi kılıç kullanan, gözü pek askerlerdi Yeniçeriler.

Küçük yaşlarda Anadolu’dan devşirme usûlü ile gayrı Müslim çocuklar, anne ve babalarının rızası ile alınır ve eğitilirlerdi.

Bunda Hacı Bektaşi Veli’nin birinci derecede emekleri vardır.

Osmanlı ve öncesinden Selçuklu devleti bu sosyal kurumlar ile ayakta durdu.

Temel karakter, İslâmî hayatın fertler hayatında hakim olması idi.

Bu duygular ne zaman zayıfladı, o zaman Yeniçeri de bozuldu, ahilik de karakterini yitirdi.

Çünkü: ”Din, hayatın hayatı, hem nuru hem esası, ihyayı din ile olur şu milletin ihyası” diyor Bediüzzaman Hazretleri.

Eğitim sistemimizin bu hakikatlerden istifade etmesi gerekir.

Hacı Bektaş-ı Veli 57 yaşında 1338’de bu gün vefat etmiştir.

Mekânı Cennet olsun.