1990’lı yılların başında başlayan ve büyük bir feyze medar olan mevlid yıllarca devam etti.
Hatta Ecevit döneminde dahi Kocatepe Mevlidi’ni idrak ettik.
Daha sonra AKP iktidarı geldi.
“Daha rahat mevlid yaparız” diye heveslenmiştik.
Ama ne gezer…
Her yıl müracaatlar oldu, ama bir türlü izin çıkmadı.
14 yıl aradan sonra 2014 yılında izin verildi.
Sevindik, kucaklaştık...
Bu yıl da aynı heyecanı yaşayacağımızı ümit ediyorduk.
Hazırlandık.
Otobüsler tutuldu.
Uçak ve tren biletleri alındı.
Ama ne oldu?
“Mevlid iptal edildi “
Neden?
“Asayiş nedeni “ ile
Kocatepe Camii, Cuma namazlarında ve cenaze namazlarında dolup taşıyor.
Hiçbir olay olmuyor.
Çok yazık oldu…
Bir hükümet Ankara’nın ortasında otuz bin insanın emniyetini sağlayamazsa çok ayıp.
Fakat bu öyle değil.
Bunda başka maksatlar var.
Mart ayında yapacağımız Bediüzzaman Haftası’ndaki bir çok toplantılarımıza salon verilmemişti.
Bundan şu mânâ çıkıyor:
Hürriyet ve tam demokrasi herkese aynı ölçüde uygulanmıyor.
Halbuki ülkenin bu hürriyet ve demokrasiye çok ihtiyacı var.
Onun için Bediüzzaman:
“Ben ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam” demiştir
Biz asayişin muhafızlarıyız.
“Müsbet hareket” şiarımız.
Şimdiye kadar hiçbir toplantımız da ve mevlidlerimizde asayişi bozacak hiçbir hareket olmadı.
Ankara’da eller semaya kalkacaktı.
Bu ülkenin masum insanları ve yavruları için,
İki Cihan Serveri (asm) için,
Sahabe-i Kiram için,
Bütün şehit ve gazilerimiz için,
Bütün ehl-i imanın geçmişleri için,
Bu ülkenin medarı iftiharı olan Nur Talebeleri için,
Bu memleketin ve âlemi İslâmın sulh ve selâmeti için, hayatını bu ülke için feda eden Bediüzzaman Hazretleri için hatimler ve duâların dillendirileceği mevlid okunacaktı. Buna mâni olmak kimseye bir şey kazandırmaz.
Onun için hükümet kaybetti..
Bir zamanlar bir arkadaşımız kaymakamlık imtihanına girdiği için neticesini sormuştuk.
Bu bir kabiliyetli Nur Talebesi idi.
İç çekerek şöyle demişti:
“Devlet kaybetti”
İşte bunun gibi.
Duâya değil bir çok bedduâya hedef oldular.
Hayırlısı olsun..
Bizler yine “müsbet harekete” devam edeceğiz.