"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İçimizdeki Suriye

Raşit YÜCEL
07 Aralık 2016, Çarşamba
Suriye, Dünyanın gündemin de..

Bizim eski halkımız.

Asırlar boyu kargaşası bitmeyen bir ülkedir Suriye..

Ortadoğu’da yaşanan bu olaylar, büyük bir fitnenin kapısını açtı.

Yıkılan şehirler,

Yakılan köyler,

Ölen çocuklar,

Can çekişen masumlar,

Annesini ve babasını kaybeden yavrular,

Vatanından göç eden insanlar...

Bunların bir kısmı Türkiye’de, bir kısmı Avrupa ülkelerinde,

Bir kısmı diğer komşu ülkelerde...

Ama ağırlıklı olarak ülkemizde yaşıyorlar.

Empati yapıyorum da, yüreklerim sızlıyor.

Fakir insanlar,

Garip insanlar,

Bîçare çocuklar,

Üç milyonu aşkın insan ülkemizde yaşıyor.

Kimi komşumuz,

Kimi yolda karşılaştığımız insanlar,

İçimizde ki Suriyeliler...

Bundan beş yıl öncesinde toplu halde gitmiştik Suriye’ye.

Olaylar dönüş yolculuğumuzda başlamıştı.

Doğrusu Suriye bizim ülkemizden hiçbir farkı olmayan bir ülke idi gözümüzde.

İnsanlarıyla kolay anlaşmıştık.

Onlar bizim din kardeşlerimizdi.

Camilerinde beraber namaza durduk,

Çarşılarında alış veriş yaptık.

O günden sonra gelişti olaylar.

Irakta yaşanan acı olaylar yıllarca sürmüş, acıları hâlâ devam ederken Suriye arkasından devreye konulmuştu.

Halbuki bu yaşanan acıların reçetesini Bediüzzaman yüz yıl öcesinden dile getirmişti.

Ümitsizlik damarlara işlemişti,

Doğruluğun sosyal ve siyasî hayattan kaybolması,

Adavete muhabbet,

Ehl-i imanı birbirine bağlayacak nuranî bağları bilememek,

Çeşit, çeşit bulaşıcı hastalıklar ile hükmeden istibdat,

Şahsî menfaatlere dayalı bir hayat biçimi...

Bunlar, sadece Suriye’nin ve Şam’ın hastalıkları değildi.

Bu, bütün İslâm âleminin kangren haline gelmiş rahatsızlığı idi.

Sonra bu hastalıklar maddeten kendisini gösterdi.

Avrupalılardan silâh ve mühimmat,

Ortadoğudan iki yüzlü insanların vahşiyane tutumları,

Ve Suriye bu hale geldi...

Kanatılan yara hâlâ devam ediyor.

Nice yamyam zihniyetli insanlar vahşetlerine devam ediyorlar.

Nereye kadar?

Musîbetten yeterli ders alınıncaya kadar...

Kaderin hükmünü bilemiyoruz.

Daha fazla acılara nasıl dayanır bu millet anlayamıyoruz.

Okunma Sayısı: 1639
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı