"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mukaddes yolculuk

Raşit YÜCEL
20 Eylül 2017, Çarşamba
Bu gün Küba Mescidi’nin yapıldığı gündü.

İslâm Dünyası’nın ilk mescidi...

On üç yıl Peygamberlik vazifesini Mekke’de ifa eden Peygamberimiz (asm) Allahın emri ile hicret vazifesi ile görevlendirilmişti.

Bu yıllar büyük sıkıntı ve baskıların yaşandığı yıllar ve günlerdi.

Hatice validemiz (ra) vefat etmiş, baskı ve zulümler son raddeye gelmişti.

Bu yolculuktan müşriklerin haberi olmuş, evinin önünde büyük bir kalabalıkla O’nu (asm) öldürmek için bekliyorlardı.

Çıktığında bir avuç toprak attı, her müşrikin gözüne bir avuç toprak doldu.

Ebubekir (ra) Efendimiz ile yolculuk başlamıştı.

Yatağına Hz Ali’yi (ra) yatırıp çıkmıştı.

Müşrikler büyük bir kin ve düşmanlık içinde idiler.

Takibe başladılar...

Nihayet ayak izleri Sevr Dağı’ndaki Sevr Mağarasını gösteriyordu.

Mağara önüne geldiklerinde mağaranın girişi kalın bir örümcek ağı ile örülmüştü.

Hazreti Ebubekir (ra) Resullah’ın (asm) başına bir iş gelmesinden korkmuştu.

İki cihanın serveri (asm):

“Korkma Ebubekir Allah bizimle beraberdir.” diyordu.

İki güvercin mağara kapısında yuva yapmışlardı.

Gelenlerden biri şöyle dedi:

“İçeri girelim.”

Diğer müşrik:

“Nasıl girelim. Burada bir ağ görüyorum ki, Muhammed (asm) doğmadan bu ağ yapılmış gibidir.”

Sonra dönüp gittiler.

Bu mağarada üç gün kaldılar.

Bu dünyanın en aziz misafirlerini misafir eden Sevr Mağarası’nın da bundan haberi vardı ve bu misafirleri kendisi çağırmıştı.

Bu yolculuk Dünyanın mizanını değiştirecek bir mukaddes yolculuktu.

Medine halkı söz vermişti,

Yemin etmişlerdi.

Medeniyetin temelleri orada atılacaktı.

Yolculuk devam ediyordu.

Yolları uzundu.

Müşrikler takibe devam ediyordu.

Yiğit ve gözü pek Süvari Süraka onlara yetişti.

Bu insanlar bir türlü bu güzel insanın nasıl bir insan ve Peygamber (asm) olduğunu hâlâ anlayamamışlardı.

Süraka’nın atının ön  ayakları kuma gömüldü.

Ve, Süraka takipten vazgeçti.

Medine de bir bekleyiş vardı...

Hasret ve iştiyak ile zamanın Nebisini (asm) bekliyorlardı.

Günler ve saatler,

Haftalar geçti.

Sıcak, yorgunluk, bitkinlik...

Nihayet Küba mevkiine kadar gelmişlerdi.

Burada dinlendiler.

Bir müddet kaldılar.

Ve, buraya İslâm’ın ilk mescidini yaptılar.

Sazlıklar ile basit şeylerle inşa ettiler.

Kıblesi, Mescidi Aksa idi.

Kâbe’nin kıble olmasını arzu ediyordu Peygamberimiz (asm).

Sonra Cebrail Aleyhisselâm müjdeyi getirdi.

Bir ikindi vakti namazda iken Kâbe’ye dönmeleri emredildi.

Artık bundan sonra Kâbe kıble olarak kabul edildi.

Yolculuk Medine ile son buldu...

Okunma Sayısı: 1868
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı