Ülkemiz yeni bir referanduma gidiyor.
Anayasa tasarısının on sekiz maddesi oylanacak.
Söylenecek sözlerin hemen hepsi söylendi.
Sıra seçmende.
Oy verecek kimseler bu ülkelerin insanları.
İyi düşünmeli.
İyi tahlil edilmelidir.
Son pişmanlık fayda vermez.
Yeni Asya tavrını belli etti.
Bu bir memleket meselesi.
Bundan önceki referandumlarda da önemli kilitleri açtık.
Özellikle 1987 referandumun da siyasî yasakların kalkmasında “Referanduma Doğru “ broşürü ile, yüzde elli küsûr oy ile yasakların kalkmasına Yeni Asya önemli görev ifa etmişti.
O broşürü okuyan insanımız meseleyi anlamıştı.
Merhum Turgut Özal çok rahat yasakların devam edeceğine kani idi.
Yaptırdığı kamuoyu yoklamalarında neticeden emindi.
Ama Yeni Asya buna imkân vermedi.
Binlerce adet basılan broşürler önemli bir neticeyi ortaya çıkardı.
Siyasî yasaklar kalkmış oldu.
Bir zamanlar bir kralın valisi halka zulmediyormuş.
Bunu krala iletmek için halk bir heyet tesbit etmiş.
Kralın huzuruna çıkmışlar:
“Kral hazretleri vali yıllarca halka zulüm ediyor.
Lütfen bu valinin yerine adâletli bir vali tayin ediniz .” demişler.
Kral, düşünmüş ve sonra demiş:
“Siz şimdi gidin, ben bir heyet göndererek meseleyi tahkik ettireyim” diyerek onları göndermiş.
Heyet gitmiş, tahkik etmiş ve raporu krala takdim etmişler.
Halk, büyük ölçüde bozulmuş, hak ve hukuka riayet etmez olmuşlar.
Buna muttali olan kral valiyi görevden alıp daha zalim bir vali tayin etmiş.
Bu defa heyet tekrar kralın huzuruna çıkmışlar:
“Efendim yeni tayin ettiğiniz vali eski valiyi aratır oldu, halimiz çok perişan.
Ne yapacağımızı bilemez olduk” derler.
Kral şu manidar sözü söylemiş:
“Sizler halinizi düzeltmediği müddetçe zalim valiler başınızdan eksiz olamaz.”
Bu, Bediüzzamanın şu sözlerini hatırlatıyor:
“Bir millet cehalet ile hukukunu bilmezse ehl-i hamiyeti dahi başına müstebit eder.”
Meselenin aslı budur.
Cehalet kadar kötü bir şey yoktur.
Bir çok insana soruyoruz:
“Referandum da hangi maddelere oy vereceğinizi biliyor musunuz ?”
Tamamına yakını neye oy vereceğini bilemiyor.
“Tayyip Erdoğan’a oy veriyorum!” diyor.
Hayırlısını diliyoruz.
Cenâb-ı Hak milletimize basiret versin.
“Evet” görüşünü savunan devlet yetkilileri devletin imkânlarını ve şartlarını kullanarak propaganda yaptılar.
Neticeyi hep beraber göreceğiz.