Komünizm âfeti yeryüzünü sardığı zamanlarda ülkelerde, hatta kıt’alarda akla hayale gelmeyen olaylar yaşandı.
Ülkeler bölündü,
İnsanlar ezildi,
Mal ve mülkler tarûmar oldu...
Bu hücumlar ülkemizde de kızıl fırtınalar estirdi.
Komşumuz Rusya’dan esen rüzgârlar, bizlere zemheri soğukları yaşattı.
Utanç duvarları o zaman örülmeye başladı.
Avrupa’dan esen bu soğuk rüzgârlar, İsa Aleyhisselâm’ın din-i hakikîsinden alınan ve İsa Aleyhisselâm’ın muavenet ve Mehdi-i Ahirzaman’ın yılmaz mücadelesi ile bu vahşi rejim doksanlarda sonra büyük ölçüde silinip gitti.
Bu duvarın en büyüğü Almanya’da örülmüştü.
Doğu ve Batı Almanya...
Bu duvardan atlayanlar yeni bir dünyaya kapı açıyordu.
Berlin’deki utanç duvarı 1989’da bu gün yıkıldı, ama ülkemizdeki duvarlar sapa sağlam duruyor.
“Kanını içen en büyük hasmını dost zanneden” nice insanlar, ölmüş gitmiş Dünyadan alâkasını kesilmiş insanların yanlış muhabbetleri ile duvarlarını yıkmıyorlar.
Buna benzer bizim nice yıkılmaz duvarlarımız vardır.
İbadete kapalı,
Hürriyete yabanı,
Kitaplara yabancı,
Ezana yabancı,
Günahlara açık,
İsrafata meyilli,
Eğitime yabancı,
Baskı ve zulme hevesli,
Demokrasiye yan bakan,
Muhabbetten uzak,
Hukuktan mahrum,
Sevgi ve merhametten uzak,
Secdeye kapalı,
İnanca saygısız,
Anarşiye açık,
İhtilâle ve fesada hevesli nice duvarlarımız vardır...
Bu duvarlar Berlin Duvarı’ndan sağlamdır.
Kör hisler,
Sağır tabiatlar,
Gözünün gördüğüne inananlar,
Aklının sönük fenerine güvenenler,
“Ben yaptım oldu” diyenler,
Zamanı ve zemini bilemeyenler,
Dostunu düşmanını ayırt edemeyenler,
Zalimi sevenler,
Masuma yan bakanlar,
Şefkatten mahrum olanlar...
İşte bu duvarlar yıkılmadan hakikî insan olmak mümkün değildir.
Bunlar bizim duvarlarımızdır.
Utanılacak ve lânet edilecek duvarlardır.
Bu duvarlar ne zaman bünyemizden yıkılırsa o zaman insanlığı tadacağız.
Bu duvarları olmayanlara bir bakın!
Hayata daima pozitif pencereden bakarlar.
Hayatın mahiyetini anlayarak yaşarlar.
Ölümleri bile yeni bir hayatın başlangıcıdır.
Ne kadar utanç duvarlarımız varsa yıkıp geçelim.
O duvarların arkasında o kadar güzel şeyler var ki,
Seyretmeye doyamayız...