Onun mahiyeti bilinmesi için binlerce insan hapse girse hatta idam olsa dini İslam cihetiyle yine ucuzdur” diyor Asrın Sultanı..

Kimi modasına,

Kimi mahiyetini bilmeden,

Kimi ise gerçekten ona inanarak…

Umum okullar da,

Umum resmi dairelerde,

Bir çok siyasilerin dillerinde,

Bir çok iki yüzlü insanların tavırlarında, bu halleri görmek mümkündür.

O dehşetli zatı ilk teşhis eden Bediüzzaman Hazretleridir.

Ve, bu zatın gerçek mahiyetini ciddi mânâda dile getiren yine odur.

O zatın dördüncü döneminin yaşandığını biliyoruz.

“Daha bir şey yapamaz, durumu muhafazaya çalışır” dediği dönem ise “âdileşir”gerçeği ile bağlantılıdır.

Her şeyin  sonu zorlu geçer.

Bediüzzaman Hazretleri ona kahr ile beddua ederken Mekke’den Kutb-u Azam’dan muvaffakiyet duaları geliyordu.

Hem de kambur bir zattan

Asrı saadette İki Cihan Serveri Peygamberimiz (asm) onun geleceğini ve şeairi bozacağı haber verilmişti.

Bediüzzaman’ın, “Adem Aleyhisselamdan kıyamete kadar gelen fitneler içinde en dehşetlisi”  dediğini biliyoruz. 

Şimdi bazıları tarafından o dehşetli şahsın nasıl sevildiğine şahit oluyoruz.

Devletin tüm kademelerinden yağlı medhiyeler okuyoruz.

Özellikle AKP nin son çıkışları bu yönde  oldu.

Bazı imam hatiplerde bile adına merasimler yapılıyor.

Biz bu konuda hassasız.

Böyle sevgilere de iltifat etmiyoruz.

Bu iki yüzlülüğün sonu yoktur.

Artık böyle vıcık vıcık sevgiler midemizi bulandırmağa başladı.

Onu sevenlere de karışmıyoruz.

Nasıl severseler öyle sevsinler bizi ilgilendirmez.

Biz zoraki sevgilere karşıyız.

Küçük masum çocukları da âlet edip, zoraki sevdirilmeye çalışılmasına da karşıyız.

Zaten sevgiyi kutsal bir şey olarak biliyoruz.

Zoraki sevgilerin faydası olsa idi, adına kurulan parti iktidara gelirdi.

Yok böyle bir şey…

Zorla güzellik olmadığı gibi, zoraki sevgi de olmaz.