"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Abesle iştigal mi, çocuk terbiyesi mi?

Rifat OKYAY
27 Şubat 2019, Çarşamba 00:13
Üzüm üzüme bakarak kararmaz; elma elmaya bakarak kızarmaz!

Ancak Allah plan ve program dahilinde kudret  ve kudretiyle tecelli eder, terbiye ve tedbir ve de tedvir ederse; ihsan ve ikramıyla üzümü halkeder karartır, sarartır, elmayı halk eder kızartır, yeşertir!

Şimdi çocuklarımızı diğer çocuklar arasına salmanın ve takip etmenin; terbiyesiyle, öğretilecek bilgi ve davranışlarıyla, ahlâkı ve inançlarıyla alâkadar olmamanın sonra da: “saldım çayıra, Mevlâm kayıra!” demenin bir âlemi var mı? 

Yeri geldiği zaman  hemencecik ifade edebiliyoruz: “Bu zamanın çocukları çok zeki, herşeye akılları eriyor, süper kafaya sahipler, büyüklerin bile yapamadıklarını yapıyorlar vs.” 

Efendim sizler eğitimci ve ebeveynler olarak bu tesbitleri çocuklarınız üzerinde yapabiliyorsanız! Siz daha çok zeki ve anlayışlısınız… Neden çocuklarınızın seviyesinde ve anlayışında bir çalışma ve gayret göstererek, onların terbiye edilmesine çalışmıyorsunuz? İllâ ki, “ah vah, zaman geçti, ben bilmiyordum” gibi lâfların arkasına mı sığınmanız gerekecek.

Bütün âlem  bizim çocuklarımızı eğitmeye, yalan yanlış herşeyi öğretmeye, onları bizlerin kucağından, ocağından ve elimizden almaya çalışırken bizlerin rehaveti, gafleti ve vurdumduymazlığı anlaşılır gibi değildir.

Hemen hemen elde ettiğimiz veya elde etmek istediğimiz her şey için maddî, manevî her türlü tedbirleri alırken ve çalışıp gayret gösterirken! Çocuklarımızın eğitimi söz konusu olduğunda bunlardan bîgâne kalmak ve çaresizlikler sergilemek çocuklarımıza yapılabilecek en büyük kötülüklerdendir.

Herşeye rağmen ve elimizdeki imkânlar ve bilgiler neyse o kadar olur demeden. Çocuk terbiyesi ile alâkalı olarak bilgi edinmeli, tecrübelerden faydalanılmalı ve bu konudaki her türlü maniler aşılma gayreti ve çalışması içerisine girilmelidir.

İşte burda; anne-baba, öğretmen, yakın akraba, dost ve ilmi çevreler elele tutuşmalı, birbiriyle büyük ve düzenli, devamlı bir dayanışma, kaynaşma ve paylaşma içerisine girmelidirler. Tabi ki, çocuğun ahireti, istikbali/geleceği ve adam gibi adam olması söz konusu ise!

Bu konuda niyetler ve hedefler çok önemlidir. Eğer imanlı, inançlı, ahlâklı, vatanını, milletini seven bir çocuk istiyorsak; bu hedeflere göre kendimizi terbiye konusunda kilitlemeliyiz ve bu yolda gayret göstermeliyiz. Yoksa bunun haricindeki her şeyi yazmak bile abes ile iştigal etmekten ibaret kalır!

Okunma Sayısı: 1341
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı