Kur’ân, iman, Risale-i Nur hizmetlerinde bulunanlar hiçbir şekilde ve hiçbir zaman bu kudsî hizmetin faaliyetleriyle aralarına kendilerinin şahıslarını alâkadar eden hiçbir meseleyi sokmazlar ve koymazlar inşallah…

Hangi libasa, hangi kılığa girerse girsin ekseriyetle meşveret edilip, ekseriyetle istişare kararı çıkan Kur’ân, iman, İslâmiyet, Risale-i Nur hizmetlerindeki fikir ve düşüncelere karşı fikir ve düşünceler beyan edilmez… Bu meşveretin ruhuna esaslı bir karşı gelme ve aykırılıktır… Allah bizleri nefsimiz, enaniyetimiz ve şeytanımızın tuzak ve oyunlarına düşerek bu tarz hallere düşürmesin inşallah…

Hak ve hukuk noktasında hizmet faaliyetleri gayet serbest ve hür olarak yapılabilmelidir…

Hem Kur’ân, iman, İslâmiyet, Risale-i Nur şakirdi de hizmete dair, Kur’ân ve imana dair fikir ve düşüncelerini meşveretler ve istişareler ışığında kimseleri mağdur etmeden ve kırmadan, kavl-i leyyin ile ve mülâyemetle yerinde, zamanında bir istişare havasında; meşveret ikazı olarak gerçekleştirebilmelidir, inşallah…

“Onun için hakikî Nur şakirtleri çekinmeyerek Kur’ân hakikatlerine karşı kudsî alâkalarını ve uhrevî kardeşlerine karşı sarsılmaz irtibatlarını izhar ediyorlar…” Evet, bu sarsılmaz irtibat samimiyetsizlikle ve ihlâssızlıkla zedelenmemeli ve hizmet adına vartalara düşülmemelidir inşallah…

Meşveret edilmiş, istişare edilmiş, kabul edilmiş herhangi bir meseleyi, mazi kıt’asında kalan şekliyle yeniden ısıtıp, yeniden nazarlara verip, yeniden haksız propagandalar yapıp kendi şahsî ikbal ve menfaatleri için kullananlar unutmasınlar ki iki kere vartaya düşüp hizmete iki bin defa zarar verirler, uhuvvet ve tesanüdü bozabilirler… Bize düşen nefsimizin, şeytanımızın, şahsî menfaat ve ikballerimizin kafalarını ayaklarımızın altına alıp Allah’a sığınarak hizmetlere devam etmek, koşmak ve koşturmaktır… İnşallah…

Unutmamalıdır ki inad ve hasedle yola çıkan kim olursa olsun inadının ve hasedinin bu meşveretle yapılan hizmetlerin hiçbir yerinde makes bulamadığını görecektir… Aman dikkat inşallah...