Şu ahirzaman hadisatının tazyikatı ve zahmetleri, küfrünün şiddeti zamanında bahtiyar ve kahraman bir kısım tahkiki iman sahibi Müslümanlar bütün gayret ve cehdleriyle iman ve Kur’ân hizmetinde bulunmaya; bu saadet ve ferahlığı netice verecek, ehl-i imanın imanlarının kurtulmasına vesile olacak faaliyetleri yapmaya çalışıyorlar.
Bilerek veya bilmeyerek bu zamanın Müslümanlarına yardımcı olmaya çalıştıkları; bu neşr-i Kur’ân ve iman hizmetleriyle yarım kalmış, altı ay sürmüş Hazreti Hasan’ın (ra) hilâfetini devam ettirmeye, belki de izn-i İlâhî ve ihsan-ı İlâhî ile tamamlamaya çalışıyorlar.
İnşallah iman hakikatlerinin neşri, anlaşılması, anlatılması ve devamı noktalarından Hazreti Hasan’ın (ra) kısa hilâfetini uzun bir zaman aralığına çevirecek, onu beşinci halife makamında görecek, o makama lâyık hizmetleri; imanî, Kur’ân’î, İslâmî, insanî vecheleriyle inşallah yerine getirmeye kudsî icaplarına göre yapmaya çalışıyorlar.
Demek ki Asr-ı Saadette, Sahabe-i Kîram Efendilerimizin tek gayeleri olan Allah’ın rızasını kazanma yolunda; iman, Kur’ân, İslâmiyet hizmetlerine bu ahirzamanda da bir devam edici, bir mütemmim olarak hizmette, iman hizmetinde bir koşan, koşturan, çalışan Risale-i Nur Talebelerinin şahs-ı mane- visinde Hazret-i Hasan’ın (ra) hilâfeti devam ediyor ve hükmünü icra ediyor.
Öyle ise, şu mukaddes mana ve vazifeye namzet olan ve inşallah ihlâs, uhuvvet, sadâkat, aşk, şevk ve ümidle dahil olan Risale-i Nur Talebeleri; bu büyük bahtiyarlık ve unvan için Risale-i Nurlar’ın, Kur’ânî ve imanî şahs-ı manevisinin şemsiyesi, çadırı altında muhakkak inhiraf etmeden bulunmaları, olmaları gerekiyor,
Evet, izzet-i ikrâm ve ihsan-ı İlâhî iktiran olarak Risale-i Nurlar’la bir insanın, bir mü’minin başına gelebilir… Bu bahtiyarlık imân, Kur’ân hizmeti noktasında önemlidir. Hamd ve şükür ister. Ama bundan da önemlisi bu nimete karşı nankörlük ederek (hizmette gaflet ve tevakkuf gibi) sırtlarını dönmemeleridir. Bilâkis bütün gayretleriyle iman, Kur’ân hizmetine sahip çıkabilmeleridir.