Kur’ân hizmetini sadece haftada bir gün ve seksen dakikalık ders dinlemeye ve bir bardak evliya çorbası içmeye odaklayanlarla bazı hakikatları paylaşmak isterim…
Risale-i Nur derslerinin, sohbetlerinin de kendisine göre prensipleri, kuralları vardır… Ama muhakkak şu şekilde, bu şekildesi yoktur…
Kimisi sohbetleri iple çeker bir an önce dinlemek veya okumak için sabırsızlık gösterir… Bunun için hazırlık yapar; daha önceden ilân edilen sohbet konusunu hangi kitapta, hangi sayfalarda ise bulur okur… Tabir-i caizse sohbet konusunu daha iyi anlamak, idrak etmek için kendisine göre bir hazırlıkta bulunur…
Her şeyin bir ilk basamağı, merhalesi olduğu gibi, Risale-i Nur sohbetlerinin de ilk basamağı dinleme, öğrenme ve anlama aşkıdır, şeklidir, isteği ve arzusudur… Samimî olarak kim ne isterse Allah (cc) verir, bunu hiç unutmayalım… Aklımız, vicdanımız, kalbimiz ve ruhumuz muhakkak bu okuma, dinleme, anlama isteği ile dolu olmalıdır… Yaptığımız, yapacağımız işleri muhakkak bir surette severek, muhabbetle, sevinç içerisinde yapabilmeliyiz… Kitapları, okuyanları, dinleyenleri, sohbet mekânını hatta sohbet ikramlarını bile sevmek lâzım… Aramızda herhangi bir sıkıntı, mani ve zorluk bırakmamak adına samimî olarak davranmamız lâzım…
Biraz da değil tam bir devam ve dayanma gücü; sabır lâzımdır… Sabırla, metanetle aşılamayacak bir engel, yapılamayacak bir iş ve takip edilemeyecek bir sohbet yoktur… Sohbetlerin künhüne, aslı ve esasına erebilmek bu dayanma ve takip etme gücüne bağlıdır… Büyüklerimizin sözüdür; “Sabreden derviş, muradına ermiş”…
İrtibatı, takibi, gidip gelmeyi arttırmak ve kudsî imanî meseleleri, imanî hizmet ve sohbetleri, Kur’ânî hedef ve gayeleri elde etmek her zaman zihnimizde planlanmalı, programlanmalı ve ona göre hareket edilmelidir… Ne imanî, ne içtimaî hiçbir mesele Risale-i Nur’un gözü ve bakışı haricinde, dışında hedefsiz ve gayesiz bırakılmamalıdır…
Allah’a, Resulullah’a (asm), Kur’ân’a, Üstad’a, Risale-i Nurlar’a sadâkat, bağlılık, muhabbet ve devamlılık arz eden samimiyet, tesanüd ve uhuvvet; bizleri hiçbir zaman Risale-i Nurlar’ın okunması, anlaması ve anlatılmasından geri bırakmadan sarmalı, sarmalamalı ve sahip çıkmalıdır… Niyetimiz böyle olursa inşallah akıbetimizde hayırlı olur…