"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Başka bir yol yoktur

Rifat OKYAY
07 Mart 2018, Çarşamba
Bir muharrik şeyin gelişinden, gidişi de, ömrü de, sonu da; faydası da ve zararı da anlaşılır….

Günahların, fitne ve fesadın; dalâlet âlud ve zındıka âlud, sefahat ve küfür asrının zamanımıza tekabül ettiğine kimsenin şüphesi kalmamıştır… Yani zulmetler, karanlıklar asrı, zamanı…

Eğer zulmet, karanlık varsa Nur’da, aydınlık da vardır… Bin beş yüz sene evvelinden Cenâb-ı Hak tarafından Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (asm) verilmiş olan Nur ve aydınlık zamanının bir tereşşuhu ve cilvesi ve yansıması; makesi de bu zamana Bediüzzaman Said Nursî eliyle Risale-i Nurlar olarak, Kur’ân’ın muhteşem iman tefsirleri olarak bu asrın imana susamış gönüllerine, kalplerine, ruhlarına ihsan ve ikram edilmiştir…

Bütün zamanları aydınlatan, nurlandıran Kur’ân’ın asrımızda da; Kur’ân’ın mu’cize-i mane- viyesi olarak verilen Risale-i Nurlar günümüzün yaralı insanları için, iman zaafiyeti hastalığına yakalanmış çaresiz insanlar için paha biçilmez, mükümmel ve muhteşem bir iksir, birer deva ve birer çare olan eserlerdir. Bu asrın fen ve felsefeden gelen imansızlık hücumu o kadar şiddetli ki açtığı yaraları ancak böyle bir ilâç tedavi edebilir. Zira Üstad Hazretleri Risale-i Nur Külliyatı’nın bir yerinde, bu eserler için “Bu zamanın manevî hastalıklarını tedavi eden bin tiryak hasiyetinde ilâçlar” olarak tarif ediyor.

Risale-i Nurlar’la imanlarını kurtarabilenler, aydınlık ve nurlu yola sülûk edebilenlerin en iyi yapması ve takip etmesi gereken yol, tarih; Risale-i Nurlar’ı dikkatlice, anlayarak, kavrayarak okumak, yaşamak ve bu sayede muhtaç olan gönüllere ulaştırabilmektir..

Elbette ki, bu azim, büyük ve kudsî hizmet bir kişiyle, bir kişinin kuvvet ve kudretiyle, iktidarıyla yapılamaz… Bu sebeple Risale-i Nurlar’la iman, Kur’ân ve İslâmiyet hizmetinde bulunmak isteyenlerin büyük, sarsılmaz ve tükenmez şahs-ı manevî havuzunun içerisine dahil olmaları; kudsî hizmetlerini bu manevî havuzdan aldıklarını bilmeleri de elzemdir.

Bu iman kurtarmak vazifesi ve dâvâsında en tehlikeli ve kuvvetleri hiçe indiren hadise “Benlik, enaniyet” çukuruna, karanlığına düşmek ve bu tehlikeli haleti savunmak ve bununla hareket etmektir…

Kudsî iman hizmetinin en güzel ve ümid verici, şevk verici, hizmetlere sahip çıkarıcı sloganı daima ve her hâlükârda “Ben” değil, “Biz” diyebilmek olmalıdır.

Esas olan, şahs-ı manevinin teşkil edildiği mane- vî havuzda “ihlâs suyuyla” yıkanabilmek; “ihlâs suyunu” içebilmektir… Bu, Kur’ân, iman hizmetinin her türlü sıkıntısına, derdine, meselesine ferahlık verecek; huzur ve saadet katacak tek yol budur, başka bir yol yoktur.

Okunma Sayısı: 1966
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı