"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çocuk sıkılmayı ve utanmayı nasıl kazanır?

Rifat OKYAY
13 Mart 2019, Çarşamba 00:50
Dedelerin, babaanne ve anneannelerin, anne-babanın ve bazen de duyarlı eğitim elemanlarının çok haklı bir serzenişleri ve şikâyetleri vardır:

Benim çocuğum, bizim evlâdımız, torunumuz; çok sıkılgan, çok utangaç ve de çok çekingen. Bunun düzelmesi, ortadan kalkması için acaba herhangi bir hal çaresi yok mudur?

Bu durumun ortadan kalkması için elbette ki bir çok hal çaresi mevcuttur. Evveliyatında ise bu duruma sebebiyet vermemek esastır.

Eğer çocuklarımız daima takdir ve mükâfatın yerine daima tekdire/cezalandırmaya, azarlamaya ve aşağılanıp, alay edilmeye muhatap olurlarsa bunun neticesi ekseriyetle sıkılganlık ve utanma duygusu olarak kalır ve bir huy, bir karakter özelliği olur ve çocuklarımızca sahiplenilir. 

Bir kere alay ve küçük görme kesinlikle olmamalıdır. Bunu çocuklarımızın öğrenilecek bir durum, kavram ve hal olmak üzere algılaması ileride çocuğumuzun sıkılgan ve utangaç olmasını netice verir.

Aynı şekilde insan olan hiçbir insan gibi; hiçbir çocuk da aşağılanmaz ve aşağılanmayı hak etmez. Eğer bazı eksik davranış sebepleri fıtrî ise zaten mazurdur ve masumdur. Eğer sonradan kazanılmış davranışlarda bir eksiklik varsa!.. Bunun suçlusu ise çocuğun bu davranışları kazanmasına sebep olan bütün eğitim faktörleridir.

Yani çocuk utangaç ve sıkılgan olarak doğmaz. O zaman eğitimin bütün kademeleri çocuğun utangaç ve sıkılgan olmaması için elele vererek ona bu zayıf ve eksik davranışı kazandırmamalıdır. Bu konuda çocukla alay edilmemesi ve onun devamlı aşağılanmaması, hor görülmemesi ve daima suçlanmaması gerekmektedir ve konunun halli noktasında esas teşkil etmektedir.

Eğer bütün bunlara rağmen çocuklarımızın yanlış bir eğitime tabi olarak bu davranışları kazanmışlarsa yine eğitim ve örnek davranış, mükâfatlandırma ve özür dileme metodlarıyla çocuğun rahatlaması sağlanarak; doğru davranışlara muhatap olabilmesi temin edilmelidir.

Bir kere dövdüm, bir kere sövdüm, bir kere azarladım, bir kere küçük düşürdüm, bir kere alay ettim, bir kere utandırdım bundan ne çıkar anlayışı fevkalâde yanlış ve noksan bir anlayıştır. Ve çocuklarımızın hoş olmayan davranışlara yönelmelerine yol açar.

Bizler Allah’ın takdir ettiği ve hürmet edilmesini, sevilmesini, arzu ettiği çocuklarımıza yine Allah’ın rahmeti, merhameti ve şefkatiyle; yine onları el üstünde tutarak muhatap olabilmeliyiz ve eğitimleri konusunda yanlış metodlara kendimizi kaptırmamalıyız.

Okunma Sayısı: 1951
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı