Cemadata bakıyoruz ısı/hararet, hareket ve su olmadan toprak gibi münbit/verimli bir hale girmiyor. Nebatata bakıyoruz topraksız, havasız, susuz hayattar olup meyve veremiyor. Hayvanata bakıyoruz bulundukları yere, yemlerine, sularına dikkat etmeden ne herhangi bir işte istihdam olunabiliyorlar ne de et ve süt gibi fayda sağlayacak menfaattar hallerde olabiliyorlar.
Cemadatın, nebatatın, hayvanatın en mükemmel hallerde olmaları, faydalı olmaları, insanların her türlü lâzım olan işlerinde kullanılmaları ancak ve ancak Rabbimizin ihsan ve ikramıyla terbiye edilmeleriyle mümkün olabiliyor.
Kâinatın en mükerrem ve muhterem; nazlı ve nazdar yaratılanı olan insan ise daha ana karnında iken terbiyeye muhtaçtır. Cenâb-ı Kerim-i Mutlak olan ve ihsan edici, terbiye edici sıfatları olan Rabbimiz ise insanı; bebekken, çocukken, gençken ve yaşlı iken ebeveyni / anne-babası ve öğretmenleri ve çevre faktörleriyle terbiye ettiriyor.
Evvelâ, anne-baba, öğretmen veya diğer çevre faktörleri ne olursa olsun terbiye için lâzım olan; irade, istek ve takip olmadan hiçbir çocuk terbiye edilemez. Zamanlamayı yapabilmek, plânlı ve programlı olmak, bütün eğitim-öğretim-terbiye düsturlarını/kurallarını bilerek ve yerli yerinde hareket edebilmek şartlarını hazırlamak ve sonunda uygulamak insanî terbiye içerisinde; çocuk terbiyesinin temellerini teşkil eder, oluşturur.
Bizler eğer çocuğumuzun aklının, kalbinin, ruhunun ve bütün lâtifelerinin / duygularının; Cenâb-ı Hakk’ın fıtratına yerleştirdiği özellikleriyle gelişmesini, yükselmesini, tekâmül etmesini, mükemmelleşerek terakkisini istiyor, arzu ediyor ve kabul ediyorsak TERBİYE şarttır. Ve kâinatta da en çok terbiye insana, insanın tekâmül devresi olan çocuklara özellikle verilmesi, uygulanması ve takip edilmesi şarttır, lüzumludur, elzemdir.
Herkesin kendine has bir şekilde özelliklerle Cenâb-ı Hak tarafından verilen fizikî varlığı vücudu ve bu vücudların en safi, yalın ve halk tabirinde yer bulan tarifiyle körpesi olan çocuk kalbi, aklı, ruhlu ve vücudu kendi kabiliyetlerince öncelikle anne, baba, öğretmen ve çevre faktörleriyle terbiye edilebilmelidir.
Rabbimiz buyuruyor ki: “Allah’ın en sevgili kulu, kullarına en faydalı olan ve en güzel ahlâk sahibi bulunandır.”
İnsan, cansız varlık / cemadat, nebatat, hayvanat değim, insan olduğu için muhakkak bir surette İTİNA ile terbiye edilebilmelidir.