"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çocuk ve iman

Rifat OKYAY
06 Ocak 2019, Pazar
Çocuğun zihnî, aklî algılamaları her ne kadar ailede özellikle de anne ile başlasa da, gerçekte çevresindeki her varlığın, her temas ettiği ve tesirinin altında kaldığı; iletişim kurabildiği ve dönüşümler elde edebildiği her şeyle başlar ve devam eder.

Çocuğun inanç  sistemini ve safi, bozulmamış fıtratını daima çevresindeki varlıklar direkt olarak ve aracısız etkiler. Her varlığın, Cenâb-ı Hakk’ın vücud libası ve hayat kılıfı giydirdiği  her canlının ve eşyanın üzerinde okunan ve kâinatı şenlendiren, isimleri ve sıfatlarının cilveleri perdesiz ve müzahametsiz olarak çocuklarımızı etkiler ve onların akıllarında, zihinlerinde tesirli ve marifetli bir şekilde yer eder.

Çevre faktörlerinin ve Allah’ın yarattığı her türlü varlığın en birinci tesir sahası ise çocukta; çocuk aklının ikna olup, teslim olacağı imanî hallerdir.

Yaratılmış varlıkların, bozulmamış ve işlenmemiş çocuk akıl ve zihinlerine tesiri noktasından çocuğun bu konudaki her sorusuna büyük insan muhatabiyeti ciddiyetinde ve ehemmiyetinde cevap verebilmeli ve onları ikna edecek nazarî ve fiilî ispatlar yapılarak ikna edilebilmelidir.

Çocuğun varlıkların tesirindeki merakı ve öğrenime hazır sualleri, eğitilme istekleri tehir edilmemeli, iptal edilmemeli, hatta hiçbir şekilde reddedilmemelidir. Bu merak, istek ve sorular bir fırsat olarak değerlendirilerek, gerekli izah ve açıklamalarla çocuğun aklıyla yaklaştığı ve elde etmeye çalıştığı fıtrî haliyle; imanının kuvvetlenmesine ve Allah’ın varlığının, birliğinin, tekliğinin ve kudret-i azametin zihninde yerleştirilmesine severek, isteyerek ve memnun olarak çalışılmalıdır.

İşte varlıkların, yaratılmış ve vücud verilmiş her şeyin konumunun çocuklarımız tarafından bilinmesi, daha eğitim ve öğretimin tedrisatına geçilmeden onların imanlarını kuvvetleştirecek ve imanî bilgileri elde etmelerini sağlayacak en önemli bir unsur ve tesir edici bir faktördür.

Çocuğun etrafındaki çiçekten, böcekten ve canlı, cansız bildiğimiz her türlü yaratılmış eşyadan alacağı dersler, ibretler ve meraklı haller, durumlar eğer çocuğun imanını etkilesin, ona bu noktada tesir etsin diyor ve istiyorsak; çocuklarımızla, diğer yaratılmış herşey arasındaki perdeleri, engelleri kaldırmalıyız ve koymamalıyız.

Çocuklara: “Aman şuna dokunma, buna bakma, bunu eline alma; bu hayvandır, bu çiçektir, taştır, kayadır; bunun faydası yoktur, bunun zararı çoktur vb.” yaklaşımlarla muhatap olunur ve onların fıtrî öğrenme isteği ve imanî kabullenme halleri perdelenerek engellenirse; çocuğun öğrenme ve fıtrî eğitiminde büyük bir kayıp ve zarara sebebiyet verilmiş olunur.

Varlıkların fıtrî hallerindeki imanî bildirim, ilânat ve görünümlerden; mesajlar ve iletişimlerden çocuklarımızın faydalanabilmeleri için elimizden gelen gayreti ve çabayı daima gösterebilmeli ve değerlendirmeleri yapabilmeliyiz.

Ve kafamızdan: “Çocuk bu, anlamaz, kavramaz, öğrenemez ve eğitilemez, yaşı değildir…” cümlelerini varlıkların konumu üzerindeki tesirleri, faydalarını düşünerek; silmeli ve atmalıyız. Bu bildirim ve anlatım lisanlarını görmelerini, dinlemelerini sağlayabilmeliyiz.

Okunma Sayısı: 1612
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı