"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İlâhî adaleti hiç unutmamak

Rifat OKYAY
25 Ekim 2017, Çarşamba
İnsan kendi hayatında, kendi yaptığı, yapacağı işlerde vurdumduymazlık yapabilir…

Yapılması lâzım gelen işleri savsaklayabilir… Fakat umumu ilgilendiren, başkalarının da katıldığı ve mes’ul olduğu işlerde ihmalkârlığı, nemelâzımcılığı ihsas eden savsaklamayı yapamaz… Hele hele iman, Kur’ân hizmeti iddiasında bulunan insanlar hiç mi hiç yapamazlar…

İnsan bir işi ya hakkıyla yapar, yerine getirir ya da yapmaz o işle alâkalı hakkı yerine getirir… Ama yapılacak işi yapabilecekken üstlenen fakat yapmayan, bahane ve mazeretlere sığınan adam ancak bu işle alâkalı haksızlık yapar… Bir insanın imanı varsa ve de bu imanın kuvvetine göre herhangi bir imanî, kudsî bir vazifeyi yerine getirebilecekse bunu muhakkak doğru bir şekilde, tam olarak eksiksiz yapabilmelidir… Böyle olmasına rağmen işi yapmıyor, bahanelere, mazeretlere sığınıyorsa bunun adı savsaklamak, o işle alâkalı suikast yapmaktır…

Dünyevî işler bu tip harcıâlem mazeretlerle, ihmallerle, ertelenebilir, yapılamayabilinir, cezası da ekseriyetle küçük maddî zararlarla geçiştirilebilir. Fakat manevî hayatımızdaki yapılacak işlerin bu şekilde aksatılması manevî cezaları da; manevî tokatları da; manevî mes’uliyetleri de; manevî zararları da beraberinde getiririr. Kararlı, açık ve net olan imanlı bir kimse manevî hiçbir işin yapılamayacağını bilerek kendisini kandıramayacağı gibi Cenâb-ı Hakk’ı da kandıramaz… İmanî, Kur’ânî hizmetlere ait işler doğrulukla, sadâkatle, aşkla, şevkle, ümid ve gayretle hiç kimseden çekinmeden yalana, dolana tenüzzül etmeden, zillete ve alçalmaya mahal bırakılmadan Allah’ın avn ü inayetine güvenilerek gayet açık, berrak ve net olarak yapılır… Böyle işlerin laga-lugası olmaz, olmamalıdır da…

Kudsî, manevî işleri yapacak olanlar da samimî, sadık ve uhuvvetli olabilmelidir, hatta buna mecbur olmalıdır. Dünyevî işlerdeki samimiyetin yüz misli uhrevî işlerde lâzımdır. Kimse kimseyi kandırmaya çalışmayacağı gibi, kimsede kimsenin hakkını, hukukunu zayi etmemelidir…

Bütün bu işlerin ana umdesi, mayesi ve uyulması gereken en önemli meselesi Cenâb-ı Hakk’ın rızasını esas maksat yapmak ve hem dünyevî hem de uhrevî işlerde mükâfatın olduğu kadar cezanın da olacağını unutmamaktır. Her yapacağınız işte İlâhî adaleti ve hakkı-hukuku aklımızdan çıkarmazsak; yanlış iş yapmayız inşallah…

Okunma Sayısı: 2410
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı