Bir insan eğer vicdanını imanî, Kur’ânî, İslâmî meselelerin emrine vermek için terbiye etse, tezkiye etse ve gemlese; bu yolda okumaya, araştırmaya ve bilgiler elde etmeye çalışsa iman ve vicdan dengesini hayat terazisinde muhakkak bulacaktır…

Olgunlaşmak, mükemmelleşmek, canlılık ve hareket kazanarak faydalı işler elde edebilmek için okuyan insan; iki dünyasını da mamur edecek, yüceltecek ve kıymetlendirecek okumalara, özellikle de imanî, Kur’ânî, İslâmî meseleleri ve konuları okumalara kendisini her zaman yönlendirebilecektir…

Bu yönlendirmelerle öyle bir iman elde edebilelim ki bütün kötümserlikleri, olumsuzlukları, ümitsizlikleri ve imana dair okuma ve öğrenmedeki bütün atalet ve engellemeleri yakıp kül edelim, atalım inşallah… 

İmanlı bir vicdan hiçbir zaman zorluklar ve sıkıntılar karşısında yorulmaz. İmanî, Kur’ânî konulara havi olan Risale-i Nur eserlerini okumaya ciddî gayret gösteren ve gerçek bir niyetini gerçekleştirmek isteyen insanın önünde hiçbir set ve engel duramaz ve kalamaz… Önemli olan bu havaya okurken faydalanılan Risale-i Nur eserlerinin âli his ve hazlarına, lezzet ve zevklerine anlatılan hakikatların doğrultusunda ulaşabilelim…

Ancak lezzet alınan, haz duyulan ve gerçekten idrak edilerek anlaşılan bir iman hakikatı karşısında nefis ve şeytan, ehl-i küfür ve ehl-i dalâlet pes eder, susar ve hücumlarından vazgeçer… Bunun gerçekleşmesi için yegâne çare ve kaynak, menba ise Risale-i Nur gibi Kur’ânî, imanî tefsirlerin dikkatlice ve hezmederek okunmasıdır…

 Ve okuyan insan ve nefsine ne de gayre karşı zulmetmeyerek, haksızlık yapmayarak imanın ve vicdanın muhasebeli, murakebeli, kontrollü dengesini kudsî hakikatlere göre kurarak hem dünya hayatından zevk ve saadet alır; hem de uhrevî hayatındaki ebedî saadet için emin adımlar atmış olur…

Kendimizden emin olarak, ama bencillik etmeyerek imanî meselelerin elde edilmesi için okumalara yaklaşabilirsek muhakkak ki bizim açımızdan fayda oranı çok daha yüksek olacaktır…