Misli, benzeri görülmeyen; muhteşem Kur’ân, iman tefsiri hazinesi Risale-i Nurlar’dan faydalanabilmek, okuyabilmek ve anlayabilmekte mesafe katedebilmek…
Risale-i Nurlar’ın müellifi Bediüzzaman Said Nursî’nin şu veciz paragrafını sizlerle paylaşmak ve daha sonra yazımıza devam etmek istiyorum: “Kanlı yarayı gülden temyiz edemediği halde, kendisini mürşid bilerek irşâd ve nasihate çıkıyor…”
Evvelâ kendini bilmek diye bir kavram var. Bu tarz arkadaşlar maalesef ortalıkta geziyorlar ve kırıp dökerek, fayda yerine zarar vererek güya iman, Kur’ân hizmetinde bulunuyorlar. Kendini bilmek isteyen böyle bir şahıs evvelâ; nefsini, şeytanını, enaniyetini ve şöhretperestliğini susturmak ve terbiye etmek adına, Risale-i Nurlar’ı çok çok derinden ve anlayarak okuyabilmelidir. Nereye kadar okuyacak? Nefsini ve enesini kıracak, susturacak ve hakikî tesirin ve irşadın buradan başladığını ve bu anlayışı elde etmekle olabileceğini anlayarak derk edecek kadar okuyacak.
Saniyen herkes bir bakıma haddini bilmelidir, fakat Risale-i Nurlar’la Kur’ân, iman hizmetine soyunanlar daha özel ve güzel haddini bilmelidir. Müellifin verdiği izahata kanaat etmeyerek izahat yapanlar… Misaller var konunun içerisinde; hızını alamayarak misaller katarı yapanlar… Ve en kötüsü de ve tehlikelisi de… Konu ve müellif hakkında yorum yapanlar… Lütfen haddi aşmayalım sadece anlayabilmek için defaetle okumamız, bütün bu hatalardan bizleri koruyacak ve kurtaracaktır.