Biliyorsunuz Van vilayeti Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî için önemlidir. Kendi ifadesiyle “benim vatanım”, “benim memleketim” der. Ve onu yirmi bir yıl tasdik eder. Bediüzzaman ve Van vilayeti Bediüzzaman’ın hayatında ayrı bir önem arz eder ve müstesna bir yeri vardır.
Bediüzzaman için bildiklerini, öğrendiklerini ve yapmak istediklerini paylaşma yeridir Van. Van’ın Nurşin Camii, Erek Dağı, Van Kalesi ve Horhor Medresesi hep Bediüzzaman Said Nursî’den haber verir, onun hatıralarını anlatır ve onunla alâkalı şahısları bizlere söyler.
Sizlere bu yazımızda 1873 senesinde Bitlis’in İsparit Nahiyesi’nin Çirçak Köyü’nde dünyaya gelen ve 16 Nisan 1971 yılında Van’da vefat eden; Üstadımızla Van’da Birinci Cihan Harbi’ne iştirak eden Mehmed Münevver Çetin’den (Molla Münevver) bahsetmek istiyorum.
On beş yaşında medrese usûlüyle Bitlis’te beş sene kadar tahsil gören Mehmed Münevver daha sonra Van’a gelerek Birinci Cihan Harbi’nden önce Horhor Medresesi’nde Bediüzzaman’a talebe olmuştur.
Birinci Cihan Harbi başlamadan Bediüzzaman talebelerine mavzerlerle medresesinin yukarısındaki Van Kal’ası’nda atış talimleri yaptırmıştır. Molla Münevver de bunların içerisindedir. Molla Münevver Bediüzzaman’la birlikte Gevaş ve Bitlis Harpleri’ne katılmıştır.
Bitlis Harbi’nde kış mevsiminde bütün talebeleri şehit olur, Molla Abdülvahap, Ali Çavuş ve Molla Münevver sağ olarak Bediüzzaman’ın yanında harbe devam ederler. Bitlis’te geceleyin yüksek bir duvardan atlarken Bediüzzaman’ın ayağı kırılır. O ıztırap içerisinde of bile demeyen Bediüzzaman ile birlikte otuz altı saat soğukta, kar ve çamurun içerisinde kalırlar. Bediüzzaman yanındaki talebelerine zarar gelmemesi için köprünün üstündeki Rus nöbetçi askerlerini öldürmelerine müsaade etmez. Abdülvahap isimli arkadaşların Ermenilerin eline geçmeden Ruslar’a teslim olmasını söyleyerek, yukarıya yollayan Bediüzzaman Ruslara Ali Çavuşla birlikte teslim olur. Molla Münevver’in aktardığına göre sorgulamada adeta sorgulananlar Ruslar gibidir. Üstad’a hürmet gösterirler. Üstad onlara önce Ermenilerin silâhlarının toplanması gerektiğini, aksi takdirde devam eden zulümden dolayı yapılan antlaşma tekliflerini geri çevirir. Ve Ermenilerin silâhlarını toplamalarını ve yeniden Osmanlı himayesine girmelerini ifade eder. Daha sonraki konuşmalar netice vermez. Bediüzzaman’ı yanındaki diğer talebelerinden ayırarak Said isminde bir talebesiyle Rusya’ya sevk ederler.
Molla Münevver esaret dönüşü Bediüzzaman’ın Van’a ikinci gelişinde de sohbetlerine devam eder. Zaman zaman da Erek Dağı’nda yanında kalır.
En son 2018 Temmuz’unda gittiğimiz Van Akköprü Kabristanı’nda Van Mevlidi’nden bir gün sonra vefat eden Ahmet Şahin Ağabeyimiz’in defninden sonra Molla Hamid Ağabeyimiz’in kabrini ziyaret etmiş ve Molla Münevver Ağabeyin kabrini bulamamıştık. Çaycı Emin Ağabeyimiz’in damadı ve Van Nur hizmetlerinde bulunan Halil Öngel Ağabeyimiz gibi canlı şahitlerin yardımıyla kabrini Akköprü Kabristanı’nda bulmuş ve üzerine de ismini yazdırmıştık. Allah Halil Ağabeyimiz’den razı olsun. Akköprü Kabristanı’nda medfun bulunan bütün Müslümanların ruhu için el Fatiha...