Çocuklarımıza bizlere muhatap olabildikleri iki-üç yaştan itibaren Allah’ı öğretmemiz en birinci ve lüzumlu vazife olduğu gibi; “Allah” fikri ve inancının en büyük destekçisi ve ilk adımları olan meleklere iman ve varoluşları; peygamberlere iman ve peygamberliğin muhakkak lüzumlu olduğu onların körpecik zihinlerine onlarca anlaşılacak şekilde anlatılabilmelidir.
Çocuk biraz da Allah fikrini meleklerin ve peygamberlerin varlığı ile öğrenip kavrayabilmelidir. İmanın temel rükünleri birbirine eğitim ve terbiye sistematiği içerisinde tercih edilemez. Belki birbirini anlatma, tanıtma ve kavratma noktalarından bir sıralama inceliği olabilir.
Nasıl ki, insanları yaratan bir Hâlık varsa, melekleri de yaratan bir Hâlık vardır. Melekleri yaratan bir Rab varsa meleklerin vahiy getireceği bir muhatap peygamberler de vardır. Eğer peygamberler varsa Allah’ın rububiyetini, emir ve yasaklarını, istediklerini ve istemediklerini yani şeriatını dinleyebilecek, isteyecek, anlayacak ve anlattıklarını yapabilecek kulları, itaat edenleri, isteyerek ve severek yerine getirebilenleri, bir kudsî vazife anlayışıyla yapabilenleri de vardır; bir silsile içerisinde çocuklarımıza verilebilmeli ve onlar eğitilebilmelidir.
Çocuklarımıza Allah’ın varlığını, birliğini ve mevcudiyetini anlatacak birinci rehber ise peygamberlerdir. Peygamberlerin çocuklara anlatılması, kavratılmasıyla ancak meleklek ve Cenab-ı Hakk’ın varlığı daha güzel bir şekilde izah ve ispat edilebilir.
Melekler, Allah’ın varlığını çocuklarımıza anlatmakta yardımcı olabilen en lâtif ve en tesirli nurlu yaratıklardır. Onların isimlerinin zikredilmesi bile çocuklarımızın hoşuna gider. Ama meleklerin çocuklarımızın dimağlarına açık ve net bir şekilde, yaratılmalarının lüzumu izah edilerek anlatılabilmesi ise ancak peygamberlerin niçin gönderildiklerinin çok iyi anlatılmasıyla; onların dili ve izahlarıyla mümkün olabilir.
Küçük dimağlar bu koca kâinatta insana yakınlık ve yoldaşlık noktasından bu lâtif ve nuranî varlıkların varlığının, olmasının bilinmesiyle rahatlarlar ve zihinlerinde, kalplerinde, ruhlarında ferahlatıcı bir teselli bulabilirler.
Çocuklar bilmelidirler ki kâinatta Allah’ın yarattığı başka muti/itaatkâr, Allah’ın raiyetperver/Allah’ın her emrini itirazsız ve eksiksiz yapan emirber yarattığı kulları, varlıkları vardır… Onlar bu şekilleriyle yaptıkları vazife ve ubudiyetleriyle, yerine getirdikleri vazifeleriyle Allah’ı tesbih ve zikir etmeleriyle; Müslüman, mü’min, Allah’ı bilen ve peygamberini tanıyan peygamberin getirdiği bütün dinî emirleri yapabilen itaatkâr kulların arkadaşları, enis ve yoldaşları ve vazifedaşlarıdırlar.
Çocuklarımıza peygamberi iyice anlatmak ve O’nun (asm) getirdiklerini yerine getirmek noktalarında başarılı olmak demek; onlara çok iyi bir şekilde meleklerin varlığını ve Allah’ı anlatabilmek ve öğretebilmek demektir.