Selâm ve selâmete bu dünyada da mazhardırlar… Ceza, i’tab, sıkıntı, üzüntü ve azab ise daima iki dünyada da inanmayanların, inandıkları gibi yaşayamayanların ve münafıkların üzerinedir…

Kur’ân’ın çizgisinde bir  mü’min daima doğruluk üzerinedir… Onların vasfı ise Allah için muhabbettir… Ve hak bildikleri yolda Hakk’ın hatırını yüksek tutarak daima kendi aralarında görüşür, konuşur ve istişare ederek hareket ederler ve Kur’ân, iman hizmetini yaparlar…

Risale-i Nurları okuyarak Kur’ân’a sahip çıkan, İslâmiyet bayrağını daima yüksek tutan ehl-i gayretin bütün çalışmaları, gayeleri ve hedefleri din-i Mübin-i İslâmı ve Müslümanları yere düşürmemek, zelil ve zebun etmemektir… Onların himmetleri daima milletleridir…

Risale-i Nur Talebeleri aldıkları derslere binaen ümitsizliğe düşmezler… Onların şevkleri hiçbir zaman kırılmaz… Onlar daima nurlu bir gayretin, şevkin, aşkın ve çalışmanın içerisindedirler… Onlar daima ümitvardırlar… Hiçbir manevî kuvvet onların hizmetlerini Risale-i Nurlarla yaptıkları iman hizmetlerini engelleyemediği gibi, maddeten de engelleyemez ve mani olamaz…

Risale-i Nurlar arz ve sema arasında birer urvet-ül vüskadır… Kopmaz, sarsılmaz nuranî ve manevî bir zincirdir… Kim ki Risale-i Nurlarla iman, Kur’ân hizmetinde ihlâsla ve gayretle bu zincire sarılırsa mağdur ve mahzun olmaz… Ve daima muvaffak ve muzaffer olurlar.

Bizler sulh-u umumî dairesinde bütün insanlığı hem dünyevî ve hem de uhrevî huzur ve saadete sevk eden bir medeniyet temennisi içerisinde; Rabbimizden kıştan sonra baharı halkettiği gibi, hakikî İslâmiyet güneşinin parlamasını ve ehl-i imanın ataletten, bencillikten, dünyevî makam, mevki ve menfaatlerden kurtularak imanın nuruyla aydınlanmalarını ve gayrete gelmelerini bekliyoruz….

Her geceden sonra gelen sabahlar gibi bizler de Risale-i Nur hizmetlerinde sebat, sadâkat ve gayretle milletimizin ve insanlığın üzerinde nurlu sabahları bekliyoruz inşallah.