"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Parlatma ve hakim kılma

Rifat OKYAY
27 Mayıs 2018, Pazar
Elbette hepimiz biliyoruz ki baki elmaslar mesabesindeki imanî, Kur’ânî, İslâmî fikir, düşünce ve görüşler; fani dünya umurunda ve atmosferinde aranmaz.

Ve yine biliyoruz ki, zaman cemaat zamanıdır. Fertlerin, şahısların değil, bunların inanıp iman ettikleri fikir ve düşüncelerin teşkil ettiği şahs-ı manevî daireleri bu zamanın umumuna hükmetmektedir. 

Menfi için de, müsbet için de bu şahs-ı manevinin vücud bulması ve çalışması her zaman mümkün ve vakidir.

Eski zamanlarda veya yine bu zamanın gaflet anlarında muhalif fikirli insanlar karşılarında bulunan şahısların fikirlerini değil de “şahıslarını” çürütmek veya lekedar etmek veya iftiralarla zayıflatmak gibi hücumlarda şahsın sahibi olduğu fikirlere de zarar verebiliyorlardı.

Kur’ân’ın bu asra bakan muhteşem tefsirleri Risale-i Nurlar’ı ve ifade ettiği bütün konuları çürütemeyenler maalesef Risale-i Nurlar’ı okuyanlara saldırıyorlar ve her türlü desise ve yalanlarla onları çürütmeye çalışarak Risale-i Nur hizmetine zarar vermeye çalışıyorlar. 

Eski zamanda da bu tarz hücumlar fiilen Nur’un müellifi Bediüzzaman Said Nursî’ye de yapılmıştır. Kendi ifadeleriyle: “Ehl-i siyasetteki düşmanlarım, mezkûr hakikatleri bilmedikleri için, şerefli, izzetli eski Said’i düşünüp mütemadiyen Nurlar bedeline benim şahsıma ihanet ve tenkis etmekle meşgul oluyorlar…”, “Halbuki Nurlar’ı daha ziyade parlattırmaya vesile oluyorlar. Nurlar, adi şahsımdan değil, Kur’ân güneşinin menbaından nurları alıyor.”

Madem ki zındıka şahısları çürütmekle dâvâlarını çürütmeyi hedef almış; o zaman tek ve tek bir iş kalıyor imanın, Kur’ân’ın şahs-ı manevî çadırına sığınmak. Şahs-ı maneviye muhalif ve muarız her türlü fiilî yapmamak ve uzak durmak. Bilâkis şahs-ı manevinin teşkili, vücud bulması ve devam etmesi için elimizden geleni yapabilmek.

Kur’ân hizmetinde şahıslar ve nefislerin bilerek ve isteyerek terbiye edilmesiyle Nurlar daha da parlar ve kuvvet bulur. Nurlar’ın parlaması şahs-ı manevinin hakim kılınması dünya ve ahiret adına en büyük kârdır.

Yanlış bir zehâbın da önüne geçilmiş olunur ki; hiç kimse şahsıyla veya şahsî gücüyle Nurlar’ı parlatamaz ve galip kılamaz. Ama Nurlar eğer hakikî manasıyla sahip çıkılır ve okunursa şahısları da parlatır ve hakim kılar.

Okunma Sayısı: 2560
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı