"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şahs-ı manevî çadırında muvaffakiyet...

Rifat OKYAY
02 Haziran 2017, Cuma
Risale-i Nurlar’la Kur’ân’a ve imana, İslâmiyete hizmet mesleğinde, esaslardan inhiraf etmemek şartıyla meşreplere, ayrı ayrı tariklerde, şekil ve tarzlarda hizmet yapılabiliyor…

An şart ki birbiriyle rekabete, müzahemeye, münakaşaya girip de birbirlerine tenkit kapısını açmasınlar… Ehl-i küfre, ehl-i dalâlete, ehl-i nifaka, ehl-i sefahete fırsat ve imkân tanıyarak perişan hallere düşmesinler…

Meslekte haliliye hâkim olmalı… Neler var? Samimiyet, dostluk, fedakârlık, kahramanlık, himmetperverlik, sadakat, uhuvvet, tesanüd, ittihad ve ittifak… Ve de civanmert kardeşlik… Bütün bu âli özelliklerle donanımlı hizmet hademelerini en önce şeytanlar, nefis, dinsizlik komiteleri vurup durdurmak istiyor… Ve olan oluyor: Meşrepler…

İmtihan dünyasında mü’minlerin her türlü hale, duruma, ahvale muhatap olmaları normaldir… Önemli olan bu hal, ahval ve durumlardan ne nefsimize, ne gayre ve ne de hizmet-i Kur’âniye ve İmaniyeye zarar vermeden yolumuza devam edebilmeliyiz…

Hangi meşrepte olursak olalım, ihlâsı, Kur’ân hizmetine ve Üstadımıza sadakati uhuvvetkârane elde etmek ve muhafaza etmek bizim gibi hademeler için kuvvetli ve derin birer düstur, prensip, kural olmalıdır…

Allah için yapılan bir hizmette, gayrifıtrî bir şekilde nefsimize bakacak, imtihan sebebi olabilecek tavır, davranış ve hallere girmek kendi ellerimizle tokat için kadere fetva vermek gibidir…

Yüzde yüz haklı olduğumuz herhangi bir hizmet meselesinde; arkadaşlarımızın fikir ve düşüncelerini küçük görmeden, değersiz bulmadan; kendimizi haksız bulabiliyorsak, haksız sayabiliyorsak, mütevaziyane ve boynumuzu bükerek: “Evet sizler haklısınız kardeşlerim…” diyebiliyorsak… İşte fedakârlık, işte kahramanlık, işte hizmete ve Üstad’a sadakat… Elfü elfü maşallah, barekallah, fetabarekellah…

Yoldan çıkmamak için, yalnız ve kimsesiz hizmetlere düşmemek için; bir ve beraber, müttefik ve mütesanit olmak evlâdır… Hizmet hademeleri için bu tarz mecburî bir haldir, tutumdur, davranıştır…

Cenâb-ı Hak bizleri daima şahs-ı  manevî çadırında mütevaziyane hallerimizle, uyumlu olarak muvaffak ve muzaffer etsin inşallah…   

Okunma Sayısı: 1384
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Yalçın Bosnalı

    2.6.2017 03:40:55

    Bir mes’ele hakkında, Üstadın hizmetkarlarının bile kanaatini alsan, tam ittifak olmaz. Herkes ayrı fikri beyan edebilir... “Bu mes’elede Üstadımız nasıl hareket ederdi” denilse, tam ittifak olur, tek fikir çıkar... Sorarken böyle sormalı. Zübeyir GÜNDÜZALP Bir Dava Adamının Notları 2(sh:27)

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı