Ahmed el Farukî: “Sarık Müslümanlara has bir kıyafettir.”, “Zımmi, yani Müslümanlar içinde yaşayan gayr-i müslim sarık ve rida gibi ilim ve din ehline mahsus olan kıyafetleri giyemez.”
El Münavi: “Sarık peygamlerlerin sünneti, nebilerin ve sâhabenin adetidir.” diyerek sarık, sarık sarmak ve sarığın sünnet oluşu hakkında fikir, görüş ve düşüncelerini beyan etmişlerdir.. Bu konuda son olarak Süyuti’nin şu ifadelerini aktarmak isterim. “Hz. Cebrail’in sarıklı olarak indiği, meleklerin sarıklı olarak yardıma geldikleri…” ve “Efendimiz’in (asm) kendisini temsilen gönderdiği kimselere bizzat kendi eliyle sarık sarması…” rivayetleri sarığın bir şiar ve şekli temsilen matlup olduğuna bir hüccet ve delildir…
Yukarıda zikrettiğimiz hadis-i şeriflerde ve âlimlerin beyanlarında genel anlamda baktığımız zaman Hz. Peygamber’in (asm) başına sarık sardığını ve bu sarık sarma işini Müslümanlara şeklen ve ifade olarak tavsiye ettiğini ve bunlarında sarık konusundaki bilgilerinin ekseriyetini ifade ettiğini söyleyebiliriz…
Elbette sarığın bir şiar, bir alâmet, bir temsiliyet, bir kıyafet-i mahsusa olarak ve esas olarak da Sünnet-i Seniyye olarak ortaya çıkması hadisesini resimler, gravürler ve fotoğraflarla bidayetinden başlayarak şekli ve görüntü olarak tam bir şekilde mümkün olmayabilir… Fakat Emeviler, Abbasiler, Endülüs ve Osmanlılar zamanında yazılı tarif, tasvir ve anlatımların yanında yavaş yavaş gravürler, resimler ve fotoğraflarda da mü’min, muvahhide ehl-i imanın kıyafetlerinde bir alâmet-i İslâm farikası olarak yerini aldığını kendisini anlattığını görürüz…
Sarığın kumaşı, rengi, kalınlığı, uzunluğu konusuna gelince bunun da zaman içerisinde farklı farklı tarz ve uygulamalarla yol aldığını görüyoruz… Efendimiz (asm) zamanından bakıldığında siyah, beyaz ve bazen yeşil renkli sarıkların kullanıldığı rivayetleri vardır… Ama çeşitli enlerde ve uzunluklarda çeşitli renk kumaşlarla sarıkların hazırlandığı ve takkeyle veya takkesiz olarak başa sarıldığı ise tarihî gelişimi içerisinde vakidir, olmuştur… Peygamber Efendimiz’in (asm) kendisinin kullandığı “Es-sehab” adını verdiği ve daha sonra Hz. Ali’ye (ra) giydirdiği bir sarığını rivayetler bize haber veriyor… Yine Efendimizin (asm) sarık giydiği zaman sarığının ucunu iki omuzunun arasına sarkıttığını da çeşitli hadis kaynakları bizlere haber veriyor… Sarığı bazen takkesiz, bazen de takkeli olarak sardığı ve ekseriyetle siyah sarık sardığı da ekseri rivayetlere göre söylenebilir..