"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sarık konusuna gelince (9)

Rifat OKYAY
20 Ağustos 2017, Pazar
Diyeceksiniz ki, “efendim din kökten ve toptan inkâr edilmiş; dinsizlik bu millete reva görülerek tatbik edilmiş; siz sarıkla uğraşıyorsunuz !...”

Bunu şöyle yorumlayabiliriz. Evet sarık ve sarık sarmak dinin küçük bir emri sünnet, makbul ve müstahsen bir adet-i diniye gibi görünüyor… Fakat dinin emirleri bir bütündür… Küçüğü büyüğü olmaz… Küçük gördüklerimiz ve cüz’î kabul ettiklerimiz dinin küllü emirlerinin birer parçasıdır… Ve birbirlerini tamamlarlar… Unutmayalım ki, vazifeli şahısların vazifelerinin ahirzamandaki en büyük vazifelerinden birisi de Sünnet-i Seniyyeye ittiba ile birlikte şeairi ayakta tutmak ve dine girmiş ebatılı ve bid’aları tecdid-i diniye ile tashih ve dinin hakikatını muhafaza etmektir… Bizim sarık meselesine bakış tarzımız ve hareket noktamız budur… Dinin hakikatları;  dini hayata geçirmek ve ahireti kazanmak noktalarından vardır ve takip edilecek yollar ise cüz’î, küllî; farzlar, vacipler, sünnetler ve nafilelerle birlikte şeaire uymaktır ve dinin emirlerini bunlarla yerine getirmekle mümkündür… Yoksa Mehdiler ve Mücedditler din adına yeni bir şey getirerek yeni bir dini haşa ihdas etmiyorlar; belki vazifeleri itibariyle dinde tecdit ve düzeltme, tamir ve tashih vazifelerini, ikazlarını yapıyorlar, bunun için amelî ve kitabî olarak ikaz ve telkinde bulunuyorlar… Velev ki, bu yolda başları tehlikeye girse ve başları gitse bile…

Sarığa ve sarık sarmaya bakışımızı ve fikrimizi yukarıdaki örnekler ve beyanlar bir nebze dile getirmekle birlikte, tarih, hakikat, Hak ve halk nazarında da çeşitli uygulamaları ve tatbikatları dile getirdik…

Yaşanan bir gerçek olarak sarığın Türkiyemiz’deki uyguluma maliyeti hakkında sözlere bir fikir vermesi açısından şu gelen son paragrafı dikkatlerinize sunuyorum.

Türkiye’de 25 Kasım 1925 tarih ve 671 sayılı Şapka İhtisası Hakkında Kanun ve 13 Aralık 1934 tarih ve 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun’la yasaklanmış olan sarık, yalnız cami imam-hatipleriyle, müftü ve vaizlere görevlerini yaparken ve Diyanet İşleri Başkanına sokakta da cübbeyle birlikte münhasır kılınmıştır.

Okunma Sayısı: 1466
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı