"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Sırattan geçirmek boynumun yükü olsun!..

Rifat OKYAY
13 Aralık 2017, Çarşamba
Şimdi daha fazla gayret ve azimle hizmetlere, Kur’ân, iman, İslamiyet hizmetine sarılmak ve sahip çıkmak zamanıdır…

Nurani hizmetler in’ikas eder, parlar, yazılır ve hiçbir maddi nesne bile onlara mümanaat edemez, engel ve mani olamaz…

Allah’ın vaadi, O’nun nurunu tamamlamak üzere faaliyette olanların üzerindedir inşallah… Yeter ki ihlasla imani, Kur’ân’i, islami hizmetlere koşalım, çalışalım ve tevekkülle kabullenelim. Her işin, her fiilin , her faaliyetin, muhakkak bir manisi, sıkıntısı, zahmeti, bela ve musibeti olabilir… İmtihan dünyası bu deyip, hikmet ve rahmeti düşünerek, kendi üzerimize düşen vazifeleri yerine getirerek sabır içinde hizmet-i Kur’ân’iye ve imaniyeye devam etmek bizim en birinci vazifemiz olmalıdır…

Bizim dışımızda birileri, bizim tasvip etmediğimiz işleri yapıyorsa…Bu hal bizi gayrete getirmelidir… Bizler de üzerimize düşen kudsi vazifeleri eksiksiz bir şekilde, tam ve devamlı olarak yapmak düşer… Kaldı ki menfi işlerle milletin kafasını karıştıranların binlerce yardımcıları ve destekçileri varken, bizlerin onların yaptıkları ve uğraştıkları işlerle alakadar ve meşgul olmamız; kudsi, nurani ve imani hizmetlerimize kendi ellerimizle darbeler vurmamız ve bu faaliyetleri inkitaya uğratmamız demek olur. 

Gerçekten de sahip olunacak, sahip çıkılacak ve cansiperane çalışıp koşturulacak Kur’an, iman, İslamiyet ve nurani vazifeler varken ancak  bizler kendimizi bu kudsi işlere adapte edebilmeli ve bize elzem olan işlere kafa yorabilmeliyiz…. Zamanımızdan doksan küsür sene evvel Van’da Erek Dağında Molla Resul, Bediüzzaman’a “Bizim maşukumuz ilim olmuş, otuz senedir ömrümüzü ilimle çürütmüşüz, kalbimizde iman muhabbeti yerine tasavvufun muhabbetini yerleştirecek bir mürşid yok. Bilmiyorum, halimiz ne olacak?” Üstad Bediüzzaman doksan dokuzluk tesbihini çıkarıp:: “Molla Resul ! Sen beni yine mecbur ettin !” tesbihini yere uzatarak imamesini gösterir ve “ İlm-i hakikatın başı bu imamedir. Her tesbih tanesi bir ilimdir. Kimi beşinci de, kimi altıncı da, kimi onuncu da bulunur. Doksan dokuz taneyi tamamlayıp imameye gelmek milyonda bir kişiye nasip olur. Her birinde bir varta, bir gedik, bir müşkülat vardır. Bu taneleri geçe geçe gelip imameye ulaşmak kolay değil. Ben, aczimi, zaafımı dergâh-ı ilahiyeye iltica ederek sundum. Ağladım, yalvardın. Sizi kasemle temin ederim ki, Cenab-ı Hak, Said’e öyle lütfetmiş ki Said imamenin yanından bu yanına atlayıvermiş… Siz bana söz verip yemin edin, ruz-i mahşerde sizi sırattan geçirmek boynumun yükü olsun !...” der. Molla  Resul ve yanındakiler: “Senin yolundan ayrılmayacağımıza söz veriyoruz ! derler ve Bediüzzaman’a hizmet-i imaniye ve Kur’ân’iye de bir ve beraber olup, ihlasla, sadakatle, uhuvvetle, ümidle, aşkla ve şevkle birlikte olacaklarına dair sadakat yemini yaparlar… Üstadımızın gösterdiği, gittiği ve çalıştığı yolu intihap edip, bizler sadakat ve ihlasla bu yolda gitmez, gidemezsek mesuliyet bizlerin olur. Cenab-ı Hak bu hizmetin hadimlerini böyle bir vartadan muhafaza etsin inşallah…

Okunma Sayısı: 2523
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İbrahim

    13.12.2017 15:05:29

    Amin. İslamiyet gayrını düşünmektir diye bir ifade vardı, sanıyorum " Minyeli Abdullah " filmindeydi. Onun için hizmeti imaniye denmiş. Kıskançlık ve hasede kapalıdır. Yusuf'a Bünyamin olmak gerekir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı