Nur hizmetinin de bir kontrolcüsü, takipçisi var. Manevî himmet ve siyanetleri düşünmezsek bu kontrolcü ve takipçi direkt olarak kendimizin muhatap olduğu; şahsımıza, nefsimize gelen şefkat tokatlarıdır.

Nur hizmeti Allah rızası için yapılır. Allah’ın rızasını hedeflemeyen her Nur hizmeti sahibi derecesine göre ihlâsı zedelediği, kırdığı için şefkat tokatlarına kendisini muhatap eder…

Nur hizmeti, ahirete müteallik bir hizmettir. Nur hizmetinde dünyevî mevkiî ve makamları arayan derecesine göre bu dünyada şefkat tokatlarına muhatap olur.

Nur hizmeti maddî değildir, manevîdir. Nur hizmetinde manevî olarak hizmetin herhangi bir safhasında ihmalkârlık veya ükelâlık ederse manevî zecr ve şefkat tokatlarına kendisini müstehak kılar…

Nur hizmeti ve bununla alâkalı her türlü faaliyetlerde en küçük bir maddî menfaatini takip eden, kollayan ve kovalayan derecesine göre maddî ve manevî şefkat tokatlarına kendisini aday gösterir.

Nur hizmetinde Allah’a, Kur’ân’a, Peygamber’e, Üstad’a ve Risale-i Nurlara sadakat esastır. Bunlarla alâkalı olan imana hizmetinde en ufak bir fütur, tembellik, gaflet ve ihanet muhakkak bir surette yapılan amele göre zecr ve şefkat tokatlarına müstehak olur.

Nur hizmeti hasbilik ve samimiyet üzerine tesis edilmiştir. Birbirine ükelâlık eden ve cerbezeye giren, şevki kıran, ümitsizliğe düşüren, himmetlerin azalmasına sebep olan muhakkak bir surette şefkat tokadını ensesinde bulur.

Bizler en iyisi; şefkat tokatları bizleri bulmadan, kendimizi hizmetin içinde, tam ortasında, en önünde bulmaya çalışalım inşallah…