"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tüy gibi olmak mı?

Rifat OKYAY
16 Şubat 2018, Cuma
Her zamanın, her asrın, her dehirin ve her otuz senenin tarih karşısında bir hükmü, kaderin üzerinde planı programı vardır.

Cumhuriyet tarihinde ise asrın içinde asır, dehrin içerisinde dehr gibi küçük küçük otuzluk, yirmilik, onbeşlik ve üç devirde onluk zaman birimlerinin üzerinde devletimizin, milletimizin üzerinde meydana gelen olaylarda kader-i İlâhinin hükmünü, icraatını gördük yaşadık ve yaşıyoruz…

Her zaman zulmet karanlık, belâ, musîbet, yokluk ve imkânsızlık, adaletsizlik ve hukuksuzluk icra-i faaliyette olmaz…

Eğer liyakat ve itaat milletin fiilleri ile ubudiyet şekilde rıza-i İlâhî yolunda sarf edilir, yapılabilir ve uygulanabilirse ertelenen ferecler erkene alınır… Yapılmazsa ertelenir de ertelenir… Allah u âlem bissevab.

Hadisata bakışımızın birinci adımı daima ubudiyetimiz, kulluğumuz, ibadet ve taatimiz üzerine olmalı… Kendi nefis ve şeytanını susturabilen, itaat ve inkiyad altına alabilen, Allah’ın yasaklarını yerine getirebilen birinci daireyi teşkil eden insanlar, kullar çoğalmadan; ikinci bir daire, üçüncü bir daire, dördüncü bir daireye geçilemez…

Aile dairesi, nefis dairelerinde baktığı gibi; kuvvetli bir şekilde Kur’ânî, İslâmî temellere oturan bir aile dairesi de mahalle dairesine; istikametli ve inançlı bir mahalle dairesi de şehir dairesine; imanî ve huzurlu sıfatlara sahip şehir dairesi de memleket dairesine ve hürriyetini, adaletini, hukukunu, kut ve kuvvetini imandan ve imanın şer’i ölçülerinden alan memleket, vatan dairesi de âlem-i İslâma ve dünyaya bakar; icra-yı faaliyet ve hükümferma olur!...

İşte herkesin elinde gayet güzel ve dakik ölçüler var: Bir haberle, bir duyumla, bir gazete yazısı ile bir televizyonla ve ne bileyim kendini bilmez bir hatip, konuşmacıyla mizandan çıkan; yolunu şaşıran; ümitsizliğe düşen; imanî, Kur’ânî hizmetlerinden taviz veren muhakkak bir surette iman ve Kur’ân, İslâmiyet mensubiyetliğini ve tensibiyetliğini gözden geçirmeli…

Salâbet-i iman ve Kur’ânî ferasetini yaptığı ve yapacağı fiillerle kontrol edebilmelidir…

Bu zamanda bile kuvvetli, tahkiki ve ferasetli bir iman; yalçın kayalara karşı mukabele edebilirken; iman zafiyeti ile tüy gibi her rüzgârla uçan, yer değiştiren, kaybolan ve giden vücudu ve varlığı kendine bile faydası olmayan mahlûklar gibi olmamanın yolu: İlle de imanî, Kur ‘ânî, İslâmî ölçüleri ve meseleleri elde edebilmek için okumak, okumak, okumak ve her halimizle her tavrımızla her gittiğimiz yolda; imanî, içtimaî, siyasî, şer’î konularda imanın feraset ve itminanını gösterebilmek; kararlılığımızı her zaman ilân edebilmek lâzımdır… Elzemdir…

Okunma Sayısı: 1583
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı