"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

CHP eski tahribatı tamire çalışmalı

Risale-i Nur'dan
15 Kasım 2014, Cumartesi
Siz, şimdiye kadar gelen inkılâp kusurlarını üç dört adamlara verip şimdiye kadar umumî harp ve sair inkılapların icbarıyla yapılan tahribatları—hususan an’ane-i diniye hakkında— tamire çalışsanız, hem size istikbalde çok büyük bir şeref...

-Dünden devam-

CHP (eski) Genel Sekreteri Hilmi Uran’a Bediüzzaman’ın yazdığı mektubun devamı:

Eğer şimdi siz kâtib-i umumî olduğunuz hamiyetperver, milliyetperver adamlar, şimdiye kadar cereyan eden ve medeniyet hesabına mukaddesâtı çiğneyen usûlleri muhafazaya çalışıp, üç dört şahsın inkılâp namında yaptıkları icraatı esas tutarak mevcut haseneleri ve inkılâp iyiliklerini onlara verip ve mevcut dehşetli kusurları millete verilse, o vakit üç dört adamın seyyiesi üç dört milyon seyyie olup bu kahraman ve dindar milleti ve İslâm ordusu olan Türk milletinin geçmiş asırlardaki milyarlar şerefli merhum ordularına ve milyonlarla şehidlerine ve milletine büyük bir muhalefet ve ervahına bir manevî azap ve şerefsizlik olmakla beraber; o üç dört inkılâpçı adamın pek az hisseleri bulunan ve millet ve ordunun kuvvet ve himmetiyle vücut bulan haseneleri o üç dört adama verilse, o üç dört milyon iyilikler, üç dört haseneye inhisar edip küçülür, hiçe iner; daha dehşetli kusurlara kefaret olamaz.

Salisen: Size karşı elbette çok cihetlerde dahili ve harici muârızlar var. Ben dünya ve siyasetin haline bakmadığım için bilemiyorum. Fakat beni bu senede çok sıkıştırdıkları için mecburiyetle sebebine baktım ki, size karşı bir muarız çıkmış. Eğer o muarız mükemmel bir reis bulup hakaik-i imaniye namına çıksaydı, birden sizi mağlûp ederdi. Çünkü bu milletin yüzde doksanı, bin seneden beri an’ane-i İslâmiye ile, ruh ve kalble bağlanmış. Zahiren muhalif, fıtratındaki emre itaat cihetiyle serfüru etse de, kalben bağlanmaz.
Hem, bir Müslüman, başka milletler gibi değil. Eğer dinini bıraksa anarşist olur, hiçbir kayıt altında kalamaz; istibdad-ı mutlaktan, rüşvet-i mutlakadan başka hiçbir terbiye ve tedbirle idare edilmez. Bu hakikatin çok hüccetleri, çok misâlleri var. Kısa kesip sizin zekâvetinize havale ediyorum. 

Bu asrın Kur’ân’a şiddet-i ihtiyacını hissetmekte İsveç, Norveç, Finlandiya’dan geri kalmamak size elzemdir. Belki onlara ve onlar gibilere rehber olmak vazifenizdir. Siz, şimdiye kadar gelen inkılâp kusurlarını üç dört adamlara verip şimdiye kadar umumî harp ve sair inkılâpların icbarıyla yapılan tahribatları—hususan an’ane-i diniye hakkında—tamire çalışsanız, hem size istikbalde çok büyük bir şeref ve ahirette büyük kusurâtlarınıza kefaret olup, hem vatan ve millet hakkında menfaatli hizmet ederek milliyetperver, hamiyetperver namına müstehak olursunuz.

Rabian: Madem ölüm öldürülmüyor ve kabir kapısı kapanmıyor. Ve madem siz de herkes gibi kabre koşuyorsunuz. Ve madem o kat’î ölüm ehl-i dalâlet için idam-ı ebedidir, yüz bin hamiyetçilik ve dünyaperestlik ve siyasetçilik onu tebdil edemez. Ve madem Kur’ân, o idam-ı ebediyi, ehl-i iman için terhis tezkeresine çevirdiğini güneş gibi ispat eden Risale-i Nur elinize geçmiş ve yirmi seneden beri hiçbir filozof, hiçbir dinsiz ona karşı çıkamıyor, bilâkis dikkat eden filozofları imana getiriyor ve bu on iki sene zarfında dört büyük mahkemeniz ve filozof ve ulemadan mürekkep ehl-i vukufunuz Risale-i Nur’u tahsin ve tasdik ve takdir edip, iman hakkındaki hüccetlerine itiraz edememişler. Ve bu millet ve vatana hiçbir zararı olmamakla beraber, hücum eden dehşetli cereyanlara karşı sedd-i Zülkarneyn gibi bir sedd-i Kur’ânî olduğuna Türk milletinden, hususan mektep görmüş gençlerden yüz bin şahit gösterebilirim. Elbette benim size karşı bu fikrimi tam nazara almak, ehemmiyetli bir vazifenizdir. Siz dünyevî çok diplomatları her zaman dinliyorsunuz; bir parça da ahiret hesabına konuşan, benim gibi kabir kapısında, vatandaşların haline ağlayan bir biçareyi dinlemek lâzımdır. 

Emirdağ Lâhikası, mektup no: 163, s. 373

Okunma Sayısı: 4546
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • kamil dağıstanlı

    15.11.2014 21:25:36

    Nazım Hikmet bazılarınca vatan haini olabilir ama, bu ülkede onun için canını verecek milyonlarca insanın varlığını unutmayalım.Bizim için Said Nursi ne kadar önemliyse, sol için de Nazım Hikmet o kadar önemlidir. Fikri Sağlar, Külliyatı kütüphanelere koymakla, Said Nursi'nin varlığını kabul etmiş olmuyor mu? Herkes kendi mesleğinin muhabbetiyle yetinmeli. Hak sadece benim mesleğim dememeli. Başkalarının felsefesini sorgulamak yerine bence Said Nursi'nin devlet felsefesine kafa yormalıdır.

  • R.Kalyoncu

    15.11.2014 14:49:26

    Fikri Sağlar, 1991 yılında kurulan ve Süleyman Demirel'in Başbakanlığını yaptığı DYY-SHP koalisyon hükümetinin Kültür Bakanı olarak, yasaklı kitapların yasağını kaldırarak kütüphanelere aldırmıştı. Bu doğru. Lakin, adı geçen şahıs, o çerçevede, sosyalist şair Nazım Hikmet'in kitaplarının da yasağını kaldırmış ve tiyatro eserlerinin Devlet Tiyatrolarında gösterimine öncülük etmiştir. Açıkçası, oradan CHP'ye herhangi bir artı puan çıkmaz. Ayrıca, CHP'nin temel felsefesini sorgulamak her Müslüman Türk vatandaşının, hem hakkı hem de görevidir.

  • metin ülger

    15.11.2014 13:54:31

    yoksa şimdide...aman allahım nolur yapmayın..!

  • kamil dağıstanlı

    15.11.2014 12:10:11

    Fena ve fani adamların baki ve güzel sözleri olduğu gibi, yaptıkları faydalı işler de olabiliyor. CHP'li Fikri Sağlar'ın kütüphanelere Risale-i Nur Külliyatını koydurması takdire şayan değil mi? Gerekirse Cenab-ı Allah fâcirlere de bu dine hizmet ettirir. Bu defa da AYM sine devlet tekelini iptal ettirebilirseler iyilik mi yapmış olurlar. yoksa kötülük mü? RTE, bandrol yasağını siyaset icabı yapmadı mı? Bizim burnumuzu sürtürmek amacıyla yapmadı mı? AKP'yi destekleyenlerin % 90'ı "ben cebime girene bakarım" diye destekliyor. Ben de o zaman Risale-i Nur Külliyatının basımının yasağını kaldırtanları takdir ederim, saygı duyarım. Temel felsefelerinin değişmemesi beni ilgilendirmez. Sorgulamaya da hakkımız yok. Çünkü CHP'li değiliz.

  • R.Kalyoncu

    15.11.2014 10:16:37

    Bediüzzaman’ın, 1950 öncesi CHP Genel Sekreteri olan Hilmi Uran'a yazdığı mektupta; "... inkılâp kusurlarını üç dört adamlara verip şimdiye kadar umumî harp ve sair inkılapların icbarıyla yapılan tahribatları—hususan an’ane-i diniye hakkında— tamire çalışsanız..." şeklindeki uyarılarının geçen zaman içinde dikkate alınmadığı, tersine, aynı minval üzere devam ettiği; aradan geçen 60-70 yıllık süredeki icraatları ile biliniyor. Bu partinin, gerek temel felsefesi olan Kemalizm düsturları ve gerekse yapılan her hayırlı işe karşı çıkmayı marifet bilen politikaları ile, millete verebileceği hiç bir şey yoktur. Siyaset icabı, görünürde bazı müspet adımlar atsa bile temel felsefesi değişmedikten sonra inandırıcı olamaz.

  • İsmail Cebecili

    15.11.2014 00:31:51

    Hz. ÜSTAD, alınması gereken dersleri, söylenmesi gereken sözleri KIYAMETE kadar geçerli olmak üzere vermiş, söylemiş. Mes'ele; anlamak ve uymakta..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı