"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Devleti taşıyacak üç esas

Risale-i Nur'dan
21 Haziran 2018, Perşembe
(Hürriyete Hitap’tan)

Dördüncü Hakikat: Şeriat-ı Garra, kelâm-ı ezelîden geldiğinden, ebede gidecektir. Zira şecere-i meylü’l-istikmal-i âlemin dalı olan insandaki meylü’t-terakkînin mahsul ve semeresi olan istidadın telâhuk-u efkârla hâsıl olan netaicinin teşerrüb ve tegaddi ile büyümesi nisbetinde, Şeriat-ı Garra aynen maddî zîhayat gibi tevessü ve intibak edeceğinden, ezelden gelip ebede gideceğine bürhan-ı bâhirdir. Asr-ı Saadet olan sadr-ı evvelin hürriyet ve adalet ve müsâvâtı bahusus o zamanda delil-i kat’îdir ki Şeriat-ı Garra, müsâvâtı ve adaleti ve hakikî hürriyeti cemî revâbıt ve levazımatıyla câmîdir. İmam-ı Ömer (ra), İmam-ı Ali (ra) ve Salâhaddin-i Eyyûbî a’sarı bu müddeaya delil-i alenîdir. Buna binaen kat’iyen hükmediyorum:

Şimdiye kadar noksaniyetimiz ve tedenniyatımız, sû-i ahvâlimiz dört sebepten gelmiş:

1. Şeriat-ı Garranın adem-i müraat-ı ahkâmından,

2. Bazı müdahinlerin keyfemayeşa sû-i tefsirinden,

3. Zahirperest âlim-i cahilin veyahut cahil-i âlimin taassubat-ı nâbemahallinden,

4. Sû-i tâli’ cihetiyle ve sû-i intihap tarikıyla müşkilü’t-tahsil olan Avrupa mehasinini terk ederek, çocuk gibi heva ve hevese muvafık zünub ve mesâvî-i medeniyeti tutî gibi taklittendir ki bu netice-i seyyie zuhur ediyor. Memurîn hakkıyla vazifesini ifa etse, memur olmayan ilcaat-ı zamana muvafık sa’y etse, sefahete vakit bulamayacaktır. Bu iki kısmın herhangisinde bir fert, sefahete inhimak gösterdi ise, bu, heyet-i içtimaiye içinde muzır bir mikrop suretine giriyor.

Beşinci Hakikat: Zaman-ı sabıkta revâbıt-ı içtima ve levazım-ı taayyüş ve fevaid-i medeniyet o kadar tekessür ve teşaub etmediğinden, bazı kalil adamların fikri devletin idaresine yarı kâfi gibi idi. Amma bu zamanda revâbıt-ı içtima o kadar tekessür etmiş ve levazım-ı taayyüş o derece taaddüd etmiş ve semerat-ı medeniyet o kadar tefennün etmiş ki ancak yalnız kalb-i millet hükmünde olan Meclis-i Mebusan ve fikr-i ümmet makamında olan meşveret-i şer’î ve seyf ve kuvvet-i medeniyet menzilinde bulunan hürriyet-i efkâr o devleti taşıyabilir ve idare ve terbiye edebilir. Bu hakikate misal, eski hükûmet-i müstebide ve yeni hükûmet-i meşrûtadır.

Eski Said Dönemi Eserleri, Nutuk, s. 95

LÛ­GAT­ÇE:

hürriyet-i efkâr: Fikir hürriyeti, düşünce özgürlüğü.

levazım-ı taayyüş: Yaşamak ve geçinmek için gerekli olan şeyler.

Meclis-i Mebusan: Milletin seçtiklerinden oluşan meclis, millet meclisi.

meşveret-i şer’î: Dine uygun istişare mekanizması.

meylü’t-terakkî: İlerleme, gelişme eğilimi.

sadr-ı evvel: Öncekiler, ilk gelenler.

seyf ve kuvvet-i medeniyet: Medeniyetin kuvvet ve kılıcı.

şecere-i meylü’l-istikmal-i âlem: Âlemdeki gelişme/ilerleme eğilimi ağacı.

Şeriat-ı Garra: Parlak Şeriat.

taassubat-ı nâbemahal: Yersiz bir şekilde tutuculuk göstermeler.

tegaddi: Beslenme.

telâhuk-u efkâr: Fikirlerin birbirine eklenmesi; bilgi birikimi.

teşerrüb: İçme, yudumlama.

tevessü: Genişleme.

Okunma Sayısı: 3079
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı