"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Fenalığa karşı iyilikle mukabele

Risale-i Nur'dan
05 Ağustos 2018, Pazar
İkinci Düstur: Senin üzerine haktır ki her söylediğin hak olsun, fakat her hakkı söylemeye senin hakkın yoktur. Her dediğin doğru olmalı, fakat her doğruyu demek doğru değildir. Zira senin gibi niyeti halis olmayan bir adam, nasihati bazen damara dokundurur, aksü’l-amel yapar.

Üçüncü Düstur: Adavet etmek istersen, kalbindeki adavete adavet et, onun ref’ine çalış. Hem en ziyade sana zarar veren nefs-i emmarene ve heva-i nefsine adavet et, ıslahına çalış. O muzır nefsin hatırı için mü’minlere adavet etme. Eğer düşmanlık etmek istersen, kâfirler, zındıklar çoktur; onlara adavet et. Evet, nasıl ki muhabbet sıfatı muhabbete lâyıktır; öyle de, adavet hasleti, her şeyden evvel kendisi adavete lâyıktır.

Eğer hasmını mağlûp etmek istersen, fenalığına karşı iyilikle mukabele et. Çünkü eğer fenalıkla mukabele edersen, husûmet tezayüd eder. Zâhiren mağlûp bile olsa, kalben kin bağlar, adaveti idame eder. Eğer iyilikle mukabele etsen, nedamet eder, sana dost olur. “Şeref ve izzet sahibi birine (kerîm olana) iyilik etsen, onu elde edersin. Aşağılık ve kötü birine (leîm olana) iyilik etsen, o daha da azar.” (Şerh-i Divani’t-Tayyib, s. 710. Mütenebbi’ye ait bir beyit.) hükmünce, mü’minin şe’ni, kerîm olmaktır. Senin ikramınla sana musahhar olur. Zâhiren leîm bile olsa, iman cihetinde kerîmdir. Evet, fena bir adama “İyisin, iyisin” desen iyileşmesi ve iyi adama “Fenasın, fenasın” desen fenalaşması çok vuku bulur. Öyle ise “Boş sözlerle, çirkin davranışlarla karşılaştıkları zaman, izzet ve şereflerini muhafaza ederek oradan geçip giderler.” (Furkan Sûresi: 72.); “Eğer onları affeder, kusurlarına bakmaz ve bağışlarsanız, şüphesiz ki Allah da çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir.” [Tegabün Suresi: 14.] gibi desâtir-i kudsiye-i Kur’âniyeye kulak ver. Saadet ve selâmet ondadır.

Mektubat, Yirmi İkinci Mektub (Uhuvvet Risalesi), s. 312

LÛ­GAT­ÇE:

adavet: Düşmanlık, kin.

aksü’l-amel: Ters tepki.

desâtir-i kudsiye-i Kur’âniye: Kur’ân’ın kudsî düsturları, prensipleri.

hasım: Düşman, karşı taraf.

heva-i nefis: Nefsin hevası, nefsin zararlı ve günah olan istekleri.

husumet: Düşmanlık.

kerîm: Şerefli, cömert, ikram sahibi.

leîm: Adi, bayağı; aşağılık.

nedamet: Pişmanlık.

nefs-i emmare: İnsanı daima kötülüğe, yasak zevk ve isteklere sevk eden duygu.

ref’ine çalışmak: Kaldırmaya çalışmak.

tezayüd: Artma, çoğalma.

Okunma Sayısı: 3546
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı