"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hürriyetimiz ittihad-ı İslâmın temelidir

Risale-i Nur'dan
22 Temmuz 2018, Pazar
Osmanlıların hürriyeti, koca Asya tâliinin keşşafıdır, İslâmiyet’in bahtının miftahıdır, ittihad-ı İslâm surunun temelidir.

Sual: “Pekâlâ, kabul ettik ki hürriyet iyidir, güzeldir. Fakat şu Rum ve Ermenilerin hürriyeti çirkin görünüyor, bizi düşündürür. Reyin nedir?”

Cevap: Evvelâ: Onların hürriyeti, onlara zulmetmemek ve rahat bırakmaktır. Bu ise şer’îdir, bundan fazlası sizin fenalığınıza, divaneliğinize karşı bir tecavüzleridir, cehaletinizden bir istifadeleridir.

Saniyen: Farz ediniz ki hürriyetleri bildiğiniz gibi size fena olsun. Lâkin yine biz ehl-i İslâm zararlı değiliz. Çünkü içimizdeki Ermeniler üç milyon olmadığı gibi gayr-i müslimler dahi on milyon yoktur. Hâlbuki bizim milletimiz ve ebedî kardeşlerimiz üç yüz milyondan ziyade iken, bunlar üç müthiş kayd-ı istibdat ile mukayyed olup ecnebîlerin istibdad-ı manevîlerinin taht-ı esaretlerinde eziliyor. 

İşte hürriyetimizin bir şubesi olan gayr-i müslimlerin hürriyeti, bizim umum milletimizin hürriyetinin rüşvetidir. Ve o müthiş istibdad-ı manevînin (HAŞİYE-1) dâfiidir ve o kayıtların anahtarıdır ve ecnebîlerin bizim dûşümüze çöktürdükleri müthiş istibdad-ı manevînin râfiidir.

Evet, Osmanlıların hürriyeti, koca Asya tâliinin keşşafıdır, İslâmiyet’in bahtının miftahıdır, ittihad-ı İslâm surunun temelidir.

Sual: “Nedir o üç kayıt ki, istibdad-ı manevî onunla âlem-i İslâmiyet’i kaydetmiştir?”

Cevap: Meselâ, Rus hükûmetinin istibdadı bir kayıttır. Rus milletinin tahakkümü de diğer bir kayıttır. Âdât-ı küfriye ve zalimânelerinin tagallübü de üçüncü bir kayıttır. İngiliz hükûmeti, gerçi zahiren müstebit değilse de milleti mütehakkimedir, âdâtı dahi mütegallibedir. İşte size Hindistan bir bürhan ve Mısır yarı bürhandır. Binaenaleyh milletimiz ya üç veya bir buçuk kayıt ile mukayyeddir. Buna mukabil, bizim gayr-i müslimlerin ayaklarında yalnız bir yalancı kaydımız vardı. Ona bedelen çok nazlarını çektiğimiz gibi onlar neslen ve serveten ziyadeleştiler; biz bir nevi hizmetkârlık olan memuriyet ve askerlik cihetiyle servet ve nesilce aşağıya yuvarlandık. Bence onlar eskiden beri hürdüler. 

Zira fikr-i milliyet hürriyetin pederidir. Yine esir Ekrad ve Etrak idi. İşte o yalancı kaydı, üç veya on milyonun ayağında açıyoruz; tâ ki üç kayıt ile mukayyed üç yüz milyon İslâm’ın hürriyetine meydan açılsın. (HAŞİYE-2) 

Elbette acilen üçü veren, âcilen üç yüzü kazanan hasaret etmiyor.

HÂŞİYE-1: Kırk dört sene sonra söylemesi lâzım gelen sözleri, o zaman söylemiş.

HAŞİYE-2: Elhamdülillâh, şimdi açılmaya başla

Eski Said Dönemi Eserleri,  Münâzarât, s. 179

                                                                        ***

Lûgatçe:

acilen: Acele olarak, hemen.

âcilen: Gelecekte, geriye bırakılmış bir zamanda, vakti gelince.

âdât-ı küfriye: İslâmiyete aykırı küfür âdetleri.

dâfi’: Def eden, uzaklaştıran, savan.

dûş: Omuz.

Ekrad: Kürtler.

Etrak: Türkler.

ittihad-ı İslâm: İslâm birliği.

kayd-ı istibdat: İstibdat zinciri, bağı.

miftah: Anahtar.

müstebit: Diktatör, zulüm ve baskı yapan; başkasının hukukunu elinden alan.

râfi: Ref’ eden, ortadan kaldıran.

tagallüp: Zorbalık, üstün gelme.

tâli: Baht, talih.

Okunma Sayısı: 1603
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı