"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kader kanunu bütün kâinatta cereyan ediyor

Risale-i Nur'dan
15 Ocak 2019, Salı
Kâinattaki bütün sa’y ve hareket, kanun-u kader-i İlâhî üzerine cereyan ediyor ve dest-i kudret-i İlâhîden sudûr eden ve irade ve emir ve ilmi tazammun eden emr-i tekvinî ile zuhur eder.

(Dünden devam)

Evet, cemâdâta dikkatle nazar edilse, bilkuvve yalnız istidad ve kabiliyet cihetinde nâkıs kalıp inkişaf etmeyenlerin, gayet bir içtihad ve sa’y ile inbisat edip bilkuvveden bilfiil suretine geçmesinde, mezkûr sünnet-i İlâhiye düsturuyla bir tavır görünüyor. Ve o tavır işaret eder ki, o vazife-i fıtriyede bir şevk ve o meselede bir lezzet vardır. Eğer o câmidin umumî hayattan hissesi varsa, şevk kendisinin olur; yoksa o câmidi temsil eden, nezaret eden şeye aittir. Hatta bu sırra binaen denilebilir: Latif, nazik su, incimad emrini aldığı vakit, öyle şiddetli bir şevkle o emre imtisal eder ki demiri şak eder, parçalar. Demek bürudet ve tahte’s-sıfır soğuğun lisanıyla, ağzı kapalı demir kaptaki suya “Genişlen” emr-i Rabbanîsini tebliğinde, şiddet-i şevkle kabını parçalar. Demiri bozar, kendisi buz olur.

Ve hakeza, her şeyi buna kıyas et ki, güneşlerin deveranından ve seyr ü seyahatlerinden tut, tâ zerrelerin Mevlevî gibi devir etmelerine ve dönmelerine ve ihtizazlarına kadar kâinattaki bütün sa’y ve hareket, kanun-u kader-i İlâhî üzerine cereyan ediyor ve dest-i kudret-i İlâhîden sudûr eden ve irade ve emir ve ilmi tazammun eden emr-i tekvinî ile zuhur eder.

Hatta her bir zerre, her bir mevcut, her bir zîhayat, bir nefer askere benzer ki, orduda muhtelif dairelerde, o neferin ayrı ayrı nisbetleri, vazifeleri olduğu gibi, her bir zerre, her bir zîhayatın dahi öyledir. Meselâ senin gözünde bir zerre, gözün hücresinde ve gözde ve asab-ı vechiyede ve bedenin şerayin tabir edilen damarlarında birer nisbeti ve o nisbete göre birer vazifesi ve o vazifeye göre birer faydası vardır. Ve hakeza, her şeyi ona kıyas et.

Buna binaen her bir şey, bir Kadîr-i Ezelî’nin vücub-u vücuduna iki cihetle şehadet eder:

(Devamı var)

Lem’alar, On Yedinci Lem’a, s. 220

Lûgatçe:

asab-ı vechiye: yüzdeki sinir ve damarlar.

bilfiil: fiilen, çalışarak.

bilkuvve: tasavvurî olarak, düşünce halinde.

bürudet: soğukluk.

câmid: cansız.

cemâdât: cansız yaratıklar.

dest-i kudret-i İlâhî: Allah’ın kudret eli (mecaz).

emr-i tekvinî: yaratılışla ilgili İlâhî emir ve kanunlar.

içtihad: anlayış, kanaat.

ihtizaz: titreşim.

imtisal: uyma, boyun eğip itaat etme.

inbisat: yayılma, açılma.

incimad: donma, buz haline girme.

inkişaf: açılma, ortaya çıkma, keşfolunma.

kanun-u kader-i İlâhî: Allah’ın kader kanunu.

nezaret etmek: denetlemek, kontrol etmek.

sa’y: çalışma, çabalama, gayret etme.

sudûr etmek: sâdır olmak, meydana çıkmak.

sünnet-i İlâhiye: İlâhî kanun, Allah’ın kanunu.

şak etmek: yarmak, parçalamak.

şerayin: atardamarlar.

tahte’s-sıfır: sıfırın altı.

tazammun etmek: içine almak.

vazife-i fıtriye: yaratılışa ait vazife.

vücub-u vücud: varlığı zorunlu olmak.

zîhayat: hayat sahibi, canlı.

Okunma Sayısı: 2648
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı