Zaman olur zıd, zıddını saklarmış. Lisân-ı siyasette lâfız, mânânın zıddıdır. Adâlet külâhını, zulüm başına geçirmiş; hamiyet libasını, hıyânet ucuz giymiş.
BAZEN ZID, ZIDDINI TAZAMMUN EDER
Zaman olur zıd, zıddını saklarmış. Lisân-ı siyasette lâfız, mânânın zıddıdır. Adâlet külâhını, (Haşiye-1)
Zulüm başına geçirmiş; hamiyet libasını, hıyânet ucuz giymiş. Cihad ve hem gazâya, bâğî ismi takılmış. Esâret-i hayvanî, istibdad-ı şeytanî, hürriyet nâm verilmiş. Zıdlarda emsâl olmuş, sûretlerde tebâdül, isimlerde tekabül, makamlarda becâyiş-i mekânî.
MENFAATİ ESAS TUTAN SİYASET CANAVARDIR
Menfaat üzere çarhı kurulmuş olan siyaset-i hâzıra, müfteristir, canavar.
Aç olan canavara karşı tahabbüb etsen, merhametini değil, iştihâsını açar.
Sonra döner, geliyor; tırnağının, hem dişinin kirasını senden ister.
KUVÂ-İ İNSANİYE TAHDİT EDİLMEDİĞİNDEN CİNAYETİ BÜYÜK OLUR
Hayvanın hilâfına, insandaki kuvâlar fıtrî tahdit olmamış. Onda çıkan hayr ü şer, lâyetenâhî gider.
Onda olan hodgâmlık, bundan çıkan hodbînlik, gurur, inad birleşse, öyle günah oluyor (Haşiye-2) ki, beşer şimdiye kadar
Ona isim bulmamış. Cehennemin lüzûmuna delil olduğu gibi, cezası da yalnız Cehennem olabilir.
Hem meselâ, bir adam tek yalancı sözünü doğru göstermek için, İslâmın felâketini kalben arzu eder.
Şu zaman da gösterdi: Cehennem lüzûmsuz olmaz, Cennet ucuz değildir.
BAZEN HAYIR ŞERRE VÂSITA OLUR
Havâstaki meziyet, filhakika sebeptir tevâzu, mahviyete; olmuş maatteessüf sebeb-i tahakküme, tekebbüre hem illet.
Fakirlerdeki aczi, âmîlerdeki fakrı, filhakika sebeptir ihsan ve merhamete.
Lâkin maatteessüf müncer olmuştur şimdi zillet ve esârete. Bir şeyde hâsıl olan mehâsin ve şerefse, havâs ve rüesâya o şey peşkeş edilir.
O şeyden neş’et eden seyyiât ve şer ise, efrad ve hem avâma taksim, tevzî edilir.
Aşîret-i galipte hâsıl olan şerefse, “Hasan Ağa, aferin!”
Hâsıl olan şer ise, efrâda olur nefrîn. Beşerde şerr-i hazin!
Haşiye-1: Bu zamanı tam görmüş gibi bahseder.
Haşiye-2: Bunda da bir işaret-i gaybiye var.
Sözler, Lemeât, s. 648, yeni tanzim: s. 1149
***
LÜGATÇE:
lisân-ı siyaset: Siyaset dili.
hamiyet: Mukaddesatı, milletin haklarını, namus ve haysiyeti korumak hususlarında gösterilen gayret ve titizlik.
libas: Elbise.