"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Muzafferiyet şükür ister

Risale-i Nur'dan
30 Ağustos 2018, Perşembe
Şu muzafferiyetteki harikulâde nimet-i İlâhiye bir şükür ister ki devam etsin, ziyade olsun. Yoksa nimet böyle şükür görmezse, gider.

[Ankara’da Meclis-i Mebusan’a dağıtılan beyannâmeden]

“Ey mebuslar! Muhakkak siz büyük bir günde diriltileceksiniz!”

Ey Mücahidîn-i İslâm ve Ey Ehl-i Hallü ve’l-Akd!

Bu fakirin bir meselede on sözünü, birkaç nasihatini dinlemenizi rica ediyorum.

1. Şu muzafferiyetteki harikulâde nimet-i İlâhiye bir şükür ister ki, devam etsin, ziyade olsun. Yoksa, nimet böyle şükür görmezse, gider. Madem ki Kur’ân’ı Allah’ın tevfîkiyle düşmanın hücumundan kurtardınız; Kur’ân’ın en sarih ve en kat’î emri olan salât gibi feraizi imtisal etmeniz lâzımdır, tâ onun feyzi, böyle harika suretinde üstünüzde tevali ve devam etsin.

2. Âlem-i İslâmı mesrur ettiniz, muhabbet ve teveccühünü kazandınız; lâkin, o teveccüh ve muhabbetin idamesi, şeair-i İslâmiyeyi iltizam ile olur. Zira Müslümanlar İslâmiyet hasebiyle sizi severler.

3. Bu âlemde, evliyaullah hükmünde olan gazi ve şühedalara kumandanlık ettiniz; Kur’ân’ın evâmir-i kat’îsine imtisal etmekle öteki âlemde de o nurânî güruha refik olmaya çalışmak, âlîhimmetlilerin şe’nidir: Yoksa, burada kumandan iken, orada bir neferden istimdad-ı nur etmeye muztar kalacaksınız. Bu dünya-i deniye, şan ve şerefiyle öyle bir meta değil ki, aklı başındaki insanları işba etsin, tatmin etsin ve maksud-u bizzat olsun.

4. Bu millet-i İslâmın cemaatleri, her ne kadar bir cemaat namazsız kalsa, hatta fâsık da olsa, yine başlarındakini mütedeyyin görmek ister. Hatta, umum Şarkta, umum memurlara dair en evvel sordukları sual bu imiş: “Acaba namaz kılıyorlar mı?” derler. Namaz kılarsa, mutlak emniyet ederler, kılmazsa, ne kadar muktedir olsa, nazarlarında müttehemdir.

Bir zaman, Beytüşşebap aşâirinde isyan vardı. Ben gittim, sordum:

“Sebep nedir?”

Dediler ki:

“Kaymakamımız namaz kılmıyordu; öyle dinsizlere nasıl itaat edeceğiz?” Halbuki, bu sözü söyleyenler de namazsız, hem de eşkıya idiler.

B. S. N. Tarihçe-i Hayatı, s. 152

Lûgatçe:

aşâir: Aşiretler, kabileler, oymaklar.

ehl-i hallü ve’l-akd: Sorunları çözen yetkililer.

evâmir-i kat’iye: Kesin emirler.

feraiz: Farzlar; Allah’ın emirleri.

idame: Devam ettirme, sürdürme.

iltizam: Lüzumlu görerek gereğini yapma, taraftar olma.

işba: Doyurma.

muzafferiyet: Zafer kazanma, galip gelme.

mücahidîn-i İslâm: İslâm mücahidleri, İslâm için gayret ve çaba sarf edenler.

tevali: Arkası kesilmeksizin sürme, sürüp gitme.

tevfîk: Allah’ın yardımı, başarılı kılması.

 

Okunma Sayısı: 1766
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı