"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Rahmeti bulan, ebedî bir hazine-i nur bulur

Risale-i Nur'dan
12 Ocak 2018, Cuma
Altıncı Sır

Ey hadsiz acz ve nihayetsiz fakr içinde yuvarlanan bîçare insan! Rahmet ne kadar kıymettar bir vesile ve ne kadar makbul bir şefaatçi olduğunu bununla anla ki:

O rahmet, öyle bir Sultan-ı Zülcelâl’e vesiledir ki, yıldızlarla zerrat beraber olarak, kemâl-i intizam ve itaatle, beraber, ordusunda hizmet ediyorlar. Ve o Zat-ı Zülcelâl’in ve o Sultan-ı Ezel ve Ebed’in istiğna-i zatîsi var ve istiğna-i mutlak içindedir. Hiçbir cihetle kâinata ve mevcudata ihtiyacı olmayan bir Ganiyy-i Alelıtlak’tır. Ve bütün kâinat taht-ı emir ve idaresinde ve heybet ve azameti altında nihayet itaatte, celâline karşı tezellüldedir.

İşte, rahmet seni, ey insan, o Müstağni-i Alelıtlak’ın ve Sultan-ı Sermedî’nin huzuruna çıkarır ve O’na dost yapar ve O’na muhatap eder ve sevgili bir abd vaziyetini verir. Fakat, nasıl sen Güneş’e yetişemiyorsun, çok uzaksın, hiçbir cihetle yanaşamıyorsun; fakat Güneş’in ziyası, Güneş’in aksini, cilvesini senin âyinen vasıtasıyla senin eline verir. Öyle de, o Zat-ı Akdes’e ve o Şems-i Ezel ve Ebed’e biz çendan nihayetsiz uzağız, yanaşamayız; fakat O’nun ziya-i rahmeti O’nu bize yakın ediyor.

İşte, ey insan! Bu rahmeti bulan, ebedî tükenmez bir hazine-i nur buluyor. O hazineyi bulmasının çaresi, rahmetin en parlak bir misali ve mümessili ve o rahmetin en beliğ bir lisanı ve dellâlı olan ve “Rahmeten Lil-Âlemîn” ünvanıyla Kur’ân’da tesmiye edilen Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın sünnetidir ve tebâiyetidir. Ve bu Rahmeten Lil-Âlemîn olan rahmet-i mücessemeye vesile ise, salâvattır.

Evet, salâvatın manası rahmettir. Ve o zîhayat mücessem rahmete rahmet duâsı olan salâvat ise, o Rahmeten Lil-Âlemîn’in vusulüne vesiledir. Öyle ise, sen, salâvatı kendine o Rahmeten Lil-Âlemîn’e ulaşmak için vesile yap ve o zatı da Rahmet-i Rahman’a vesile ittihaz et. Umum ümmetin, Rahmeten Lil-Âlemîn olan Aleyhissalâtü Vesselâm hakkında, hadsiz bir kesretle rahmet manasıyla salâvat getirmeleri, rahmet ne kadar kıymettar bir hediye-i İlâhiye ve ne kadar geniş bir dairesi olduğunu parlak bir surette ispat eder.

Elhâsıl: Hazine-i rahmetin en kıymettar pırlantası ve kapıcısı Zat-ı Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm olduğu gibi, en birinci anahtarı dahi Bismillâhirrahmânirrahîm’dir. Ve en kolay bir anahtarı da salâvattır.

Sözler, On Dördüncü Lem’anın İkinci Makamı, s. 28

Risale-i Nur’dan Cezaevi Mektupları

Değil şekva, belki binler şükür etmeliyiz

 

Bu defa taarruz pek geniş dairede, reis-i hükûmet ve hâzır kabine, plânlı ve dehşetli bir evham ile hücum etti. Benim aldığım bir habere göre ve çok emarelerle gizli münafıkların yalan jurnalleri ve desiseleriyle, bizi hilâfet komitesiyle ve Nakşî tarikatinin gizli cemiyetiyle tam alâkadar, belki pişdar gösterip, hükûmeti büyük bir telâşa sevk ederek, Nurun büyük mecmualarının İstanbul’da ciltlenip âlem-i İslâmda intişarını ve inayet ve makbuliyetlerini bir delil gösterip, hükûmeti korkutup, kıskanç resmî hocaları ve vehham memurları aleyhimize insafsızca çevirdiler. Tahminlerince, her halde çok vesikalar, emareler görülecek.

Hem, Eski Said damarıyla tahammül etmeyerek, “Ortalığı karıştıracak” diye kanaatleri varmış. Cenâb-ı Hakk’a hadsiz şükür olsun, o musîbeti binden bire indirdi. Bütün taharrîlerde, hiçbir cemiyet ve komitelerle bir alâkamızı bulamadılar. Yoktur ki, bulsunlar. Onun için savcı, iftiralara ve yanlış manalara, medar-ı mes’uliyet olmayan cüz’î isnadlara mecbur olmuş. Madem hakikat budur, Nurlar ve biz yüzde doksan dokuz derece musîbetten halâs olduk; öyle ise, değil şekva, belki binler şükür etmekle inayet-i İlâhiyenin bu cilvesinin tamamını sabır, şükür, istirhamla beklemeliyiz ve Nur dersleriyle, bu medresenin mütemadiyen çıkan ve giren muhtaç ve müştaklarına teselli vererek yardım etmeliyiz.

Said Nursî

B. S. N. Tarihçe-i Hayatı, Afyon Hayatı, s. 619

Okunma Sayısı: 2410
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı