"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur, nurdur; nurdan zarar gelmez

Risale-i Nur'dan
26 Eylül 2016, Pazartesi
Elhasıl: Benim ile temas eden bütün dostlarım bilirler ki; siyasete değil karışmak, değil teşebbüs, belki düşünmesi dahi esas maksadıma ve ahval-i rûhiyeme ve hizmet-i kudsiye-i îmaniyeme muhaliftir ve olamıyor.

Bana nur verilmiş, siyaset topuzu verilmemiş. Bu halin bir hikmeti şudur ki: Hakaik-ı îmaniyeye müştak ve memuriyet mesleğine giren birçok zatları, bu hakaika, endişeli ve tenkitkârane baktırmamak, onlardan mahrum etmemek için, Cenâb-ı Hak kalbime siyasete karşı şiddetli bir kaçınmak ve bir nefret vermiştir kanaatindeyim. 

Binbaşı Merhum Asım Bey isticvab edildi; eğer doğru dese Üstadına zarar gelir ve eğer yalan dese kırk senelik namuskârane ve müstakîmane askerliğinin haysiyetine çok ağır gelir diye düşünüp, “Ya Rab, canımı al!” diyerek on dakikada teslim-i ruh eyledi; istikamet şehidi oldu. Ve dünyada hiçbir kanunun hata diyemeyeceği bir muavenet-i hayriyeye ve bir tasdike hata tevehhüm edenlerin çirkin hatalarına kurban oldu. Evet, Risale-i Nur’dan tam ders alan, bir su içer gibi, kolayca terhis tezkeresi telâkki ettiği ecel şerbetini içer. Eğer benden sonra dünyada kalan kardeşlerimin teellümlerini düşünmeseydim, ben de, alicenap kardeşim Asım Bey gibi “Ya Rab! Canımı da al” diyecektim. Her ne ise...  

Benim sebeb-i ittihamımdan olan Üçüncü Madde: Risale-i Nur’un müsaade-i hükûmet alınmadan intişarı ve hissiyat-ı îmaniyeyi kuvvetleştirmesiyle, ileride belki hükûmetin serbestane prensiplerine sed çeker ve emniyet-i umûmiyeyi ihlâl eder.  Elcevap: Risale-i Nur, nurdur; nurdan zarar gelmez. Siyaset topuzunu on üç seneden beri elinden atmıştır. Ve bu vatanın ve bu milletin hayatlarının temel taşları olan hakîkat-i kudsiyeyi tesbit eder. Ve bu mübarek milletin yüzde doksan dokuzuna zararsız menfaati olduğuna, eczalarını okuyan bütün zatları işhad edebilirim. Haydi biri çıksın, desin, “Bundan bir zarar gördüm”!  

Ve saniyen: Benim matbaam yok ve müteaddit kâtiplerim yok; birisini zor ile bulabilirim. Ve hüsn-ü hattım yok, yarım ümmîyim; bir saatte ancak bir sahifeyi çok noksan yazımla yazabilirim. Merhum Asım Bey gibi bazı zatlar, benim için bir yadigâr olarak, güzel yazılarıyla yardım ettiler. Benim, çok hazin gurbetimdeki hatıratımı yazdılar. Sonra, o envar-ı îmaniyeyi derdine tam derman bulan bir kısım zatlar, onları okumak istediler ve okudular; hayat-ı ebediyelerine tam bir tiryak olduğunu hakkalyakîn gördüler, kendilerine istinsah ettiler. Elinize geçen ve nazar-ı teftişinizde bulunan Fihriste Risalesi gösteriyor ki, Risale-i Nur’un herbir cüz’ü, bir âyet-i Kur’âniyenin hakîkatini tefsir eder. Ve husûsan erkân-ı îmaniyeye dair âyetleri öyle vuzuhla tefsir eder ki, Avrupa feylesoflarının bin seneden beri Kur’ân aleyhinde hazırladıkları hücum planlarını ve esaslarını bozuyor. Şimdilik elinizde İhtiyar Risalesi’nin On Birinci Ricasında binler îmanî ve Tevhîdî bürhanlardan birtek bürhan var. Nümûne için ona bakınız, dikkat ediniz; dâvâm doğru mudur, yanlış mıdır, anlarsınız. 

Tarihçe-i Hayat, Eskişehir Hayatı, s. 345

Okunma Sayısı: 2305
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı