"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’un serbestiyetini kâinat alkışlıyor

Risale-i Nur'dan
29 Ocak 2016, Cuma
Bu hizmetimizin neticesi olan Risale-i Nur’un serbestiyetini değil yalnız biz ve bu Anadolu ve âlem-i İslâm alkışlıyor, takdir ediyor; belki kâinat memnun olup cevv-i sema, feza-yı âlem alkışlıyor…

Denizli tüccarı, aslı Burdurlu Hafız Mustafa’ya hitaptır

“Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi Risale-i Nur’un harfleri sayısınca üzerinize olsun.”

Aziz, sıddık kardeşim ve hizmet-i Kur’âniyede muvaffakıyetli arkadaşım, 

Sen binler safalarla geldin, beni ebedî minnettar ettin. Ve sadık arkadaşlarınla Risale-i Nur’un serbestiyetine hizmetiniz o derece büyük ve kıymetlidir, değil yalnız bizi ve Risale-i Nur’un şakirtlerini, belki bu memleketi, belki âlem-i İslâmı manen minnettar ettiniz ki, ehl-i imanın imdadına yetişmeye Risale-i Nur’un yolunu serbestçe açtınız. Ben, bir seneden beri seni ve seninle beraber bu serbestiyetine çalışanları, merhum Hafız Ali ve Hüsrev gibi Risale-i Nur’un kahramanlarıyla beraber manevî kazançlarıma, duâlarıma şerik etmişim; hem devam edecek... Buraya kadar herbir dakika, yoldaki bir gün, Risale-i Nur’un hizmetinde bulunduğun gibi beni minnettar eyledin. Hakim-i âdil namını alan malûm zatı ve lehimizde onunla beraber çalışanları, bu hakikî adalete hizmetleri için âhir ömrüme kadar unutmayacağım. Altı yedi aydır onları da aynen manevî kazançlarıma şerik ediyorum. 

Bana teslim ettikleri Risale-i Nur’un bir kısmını, kardeşlerime cevap vereceğim, bütününü yazsınlar, onlara hediye edeceğim. Çünkü onlar, Risale-i Nur’un bundan sonraki hizmetine tam hissedardırlar. Bu meselede ben Denizli şehrini kendi karyeme arkadaş edip bütün emvatını ve ehl-i imanın hayatta olanlarını hem kendim, hem Risale-i Nur’un talebeleri, manevî kazançlarımıza hissedar etmeye karar verdik. Denizli Hapishanesini de, bir imtihan medresemiz telâkki ediyoruz. Ve bizimle alâkadar hem Denizli’de, hem hapiste umumuna ve hususan tam adaletini gördüğümüz mahkeme heyetine çok selâm ve duâlar ederiz. 

***

Aziz, sıddık kardeşlerim, 

Kat’iyen şek ve şüphemiz kalmadı ki, bu hizmetimizin neticesi olan Risale-i Nur’un serbestiyetini değil yalnız biz ve bu Anadolu ve âlem-i İslâm alkışlıyor, takdir ediyor; belki kâinat memnun olup cevv-i sema, feza-yı âlem alkışlıyor ki, üç dört ayda yağmura şiddet-i ihtiyaç varken gelmedi ve Denizli’de mahkemenin bilfiil teslimine karar vermesi, yine leyle-i Mi’rac’da aynen Risale-i Nur’un bir rahmet olduğuna işareten leyle-i Regaib’e tevafuk ederek kesretli melek-i ra’dın alkışlamasıyla ve rahmetin Emirdağında gelmesi o teslim kararına tevafuk etmesi ve bir hafta sonra, demek Denizli’de vekillerin eliyle alınması hengâmlarında yine aynen leyle-i Mi’raca ve leyle-i Regaib’e tevafuk ederek aynen onlar gibi Cuma gecesinde kesretli rahmet ve yağmurun bu memlekette gelmesi, o tevafuklarıyla kat’î kanaat verdi ki: 

Risale-i Nur’un müsaderesine ve hapsine dört zelzelelerin tevafuku küre-i arzca bir itiraz olduğu gibi, bu Emirdağı memleketinde dört ay zarfında yalnız üç Cuma gecesinde—biri leyle-i Regaib, biri leyle-i Mi’rac, biri de Şaban-ı Muazzamın birinci Cuma gecesinde—rahmetin kesretli gelmesi ve Risale-i Nur’un da serbestiyetinin üç devresine tam tamına tevafuk etmesi, küre-i havaiyenin bir tebriki, bir müjdesidir ve Risale-i Nur’un da manevî bir rahmet ve yağmur olduğuna kuvvetli bir işarettir. (…)

***

Aziz kardeşim, 

Risale-i Nur’un avukatı Ziya’yı bizim tarafımızdan hem çok teşekkür, hem tebrik ediniz. Çoktan beri ruhuma ihtar edilmiş ki, Ziya namında birisi, Risale-i Nur namına büyük bir hizmet edecek. Bu mesele gösterdi ki, o Ziya, bu Ziya’dır. Bizleri ebede kadar minnettar eyledi. Mahkemede zabıt kâtibi ve azadan Hesna Hanım ve sorgu hakimi gibi vicdanlı zatlara teşekkür ederiz. Ve onları unutmayacağımı, bilhassa başta Müftü Osman, Hasan Feyzi olarak çok ehemmiyetli kardeşlerime selâmımızı ve minnettarlığımızı bildiriniz. Ve hakim-i âdil olan zata, Risale-i Nur’un ekser eczalarını ona hediye etmek için yazdırmayı karar verdiğimi söyleyiniz. Ve Risale-i Nur’un fahri avukatı Ziya’ya, kısm-ı mühimmini yazdırıp ona hediye etmek niyetindeyim. (…)

Emirdağ Lâhikası - I, s. 92 - 96, mektup no:  2 - 24

Okunma Sayısı: 2425
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin Yilmaz

    30.1.2016 09:30:07

    Bugün bizim ikamet ettigimiz almanyada günes, buna bir örnek olarak, cok güzeldi ve hava 13 dereceyi gösteriyordu! Ve hava ertesi gün degisti!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı