"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sa’y (emek) ile sermaye nasıl barışır?

Risale-i Nur'dan
01 Mayıs 2017, Pazartesi
İşârâtü’l-İ’câz’da ispat edildiği gibi, bütün ihtilâlât-ı beşeriyenin mâdeni bir kelime olduğu gibi, bütün ahlâk-ı seyyienin menbaı dahi bir kelimedir.

Birinci Kelime: “Ben tok olayım, başkası açlıktan ölse, bana ne.” 

İkinci Kelime: “Sen çalış, ben yiyeyim.” 

Evet, hayat-ı içtimâiye-i beşeriyede havâs ve avâm, yani zenginler ve fakirler, muvâzeneleriyle rahatla yaşarlar. O muvâzenenin esâsı ise, havâs tabakasında merhamet ve şefkat; aşağısında, hürmet ve itaattir. 

Şimdi, birinci kelime havâs tabakasını zulme, ahlâksızlığa, merhametsizliğe sevk etmiştir; ikinci kelime avâmı kine, hasede, mübârezeye sevk edip, rahat-ı beşeriyeyi birkaç asırdır selb ettiği gibi; şu asırda, sa’y, sermâye ile mübâreze neticesi, herkesçe mâlûm olan Avrupa hâdisât-ı azîmesi meydana geldi. 

İşte, medeniyet, bütün cemiyât-ı hayriye ile ve ahlâkî mektepleriyle ve şedid inzibat ve nizâmâtıyla, beşerin o iki tabakasını musâlâha edemediği gibi, hayat-ı beşerin iki müthiş yarasını tedâvi edememiştir. Kur’ân, birinci kelimeyi esâsından vücûb-u zekât ile kal’ eder, tedâvi eder; ikinci kelimenin esâsını hurmet-i ribâ ile kal’ edip, tedâvi eder. Evet, âyet-i Kur’âniye, âlem kapısında durup, ribâya “Yasaktır!” der. “Kavga kapısını kapamak için, ribâ kapısını kapayınız!” diyerek, insanlara ferman eder. Şâkirdlerine, “Girmeyiniz!” emreder. 

Sözler, Yirmi Beşinci Söz, s. 459

LÛ­GAT­ÇE:

avam: Sıradan halk tabakası.

havas: Halkın üst tabakası. 

hurmet-i ribâ: Faizin haram oluşu. 

kasr: Saray. 

karz-ı hasen: Güzel borç, faizsiz verilen borç. 

riba: Faiz. 

sa’y: Gayret, çalışma, emek. 

şerâit-i sulhiye: Barış şartları. 

vücûb-u zekât: Zekâtın farz oluşu.

***

Risale-i Nur’dan Cezaevi Mektupları

İki cihanın medar-ı saadeti yalnız imandır

(Dünden devam)

İşte iman-ı ahiretin binler faydalarından işaret ettiğimiz beş altı numunelerine sairleri kıyas edilse, kat’î anlaşılır ki, iki cihanın ve iki hayatın medar-ı saadeti yalnız  imandır.

Risale-i Nur’da, “Yirmi Sekizinci Söz”de ve başka risalelerinde haşrin cismaniyeti cihetinde gelen zayıf şüphelere, kuvvetli cevaplarına iktifaen burada yalnız bir kısa işaretle deriz ki:

Esma-i İlâhiyenin en cemiyetli âyinesi cismaniyettedir ve hilkat-ı kâinattaki makàsıd-ı İlâhiyenin en zengini ve faal merkezi cismaniyettedir ve ihsânât-ı Rabbaniyenin en çok çeşitleri ve rengârenkleri cismaniyettedir ve beşerin ihtiyâcât dilleriyle Hâlık’ına karşı duâlarının ve teşekküratının en kesretli tohumları, yine cismaniyettedir. Maneviyat ve ruhaniyat âlemlerinin en mütenevvi çekirdekleri, yine cismaniyettedir. Bunlara kıyasen, yüzer küllî hakikatler cismaniyette temerküz ettiğinden, Hâlık-ı Hakîm, zemin yüzünde cismaniyeti çoğaltmak ve mezkûr hakikatlere mazhar eylemek için öyle sür’atli ve dehşetli bir faaliyetle kafile kafile arkasına mevcudata vücud giydirir, o meşhere gönderir; sonra onları terhis eder, başkalarını gönderir. Mütemadiyen kâinat fabrikasını işlettirir; cismanî mahsulâtı dokuyup, zemini ahirete ve Cennete bir fidanlık bahçesi hükmüne getirir. Hatta insanın cismanî midesini memnun etmek için, o midenin hal diliyle bekasına dair duasını kemal-i ehemmiyetle dinleyip kabul ederek, fiilen cevap vermek için hadsiz ve hesapsız ve yüz binler tarzlarda ve binler çeşit çeşit lezzetlerde gayet san’atlı taamları ve gayet kıymetli nimetleri cismaniyete ihzar etmek, bedahetle ve şeksiz gösterir ki, dâr-ı ahirette Cennetin en çok ve en mütenevvi lezzetleri cismanîdir. Ve saadet-i ebediyenin en ehemmiyetli ve herkesin istediği ve ünsiyet ettiği nimetleri cismanîdir.

(Devamı var)

Şuâlar, On Birinci Şuâ (Denizli Hapsinin Bir Meyvesi), Sekizinci mesele

LÛ­GAT­ÇE:

âyine: Ayna.

cemiyetli: Kapsamlı.

cismaniyet: Maddîlik,cisimlik.

Hâlık: Yaratıcı, Allah.

hilkat-ı kâinat: Kâinatın yaratılışı.

ihsânât-ı Rabbaniye: Her şeyi terbiye eden Allah’ın ihsanları.

kesretli: Çok.

makàsıd-ı İlâhiye: Allah’ın maksatları.

medar-ı saadet: Mutluluk vesilesi, sebebi.

 

 

Okunma Sayısı: 2195
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı