"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şeriatın meselelerini, zaman da teyid ediyor

Risale-i Nur'dan
18 Ağustos 2015, Salı
Medeniyet nazarında şeriatın en ziyade tenkide maruz olan mesâili, keşşaf-ı zaman gösterdi ki, hayat-ı içtimâiyeye en ziyade lâzım o esaslardır. Meselâ: Riba (faiz), kumar, müskirin (sarhoş edicilerin) hurmeti (haramlığı)...

Peygamber muvaffaktır. Kim tevfik isterse kâinatta cârî olan âdâtullaha aşinalık etmek ve nevâmis-i fıtrata dostluk etmek gerektir. Yoksa fıtrat tevfiksizlikle bir cevâb-ı red verecektir. Cereyan-ı umumî ise, muhalif harekette bulunanları adem-âbâd hiçâhiçe atacaktır. İşte buna binaen temaşa et! Göreceksin ki, hilkatte câri olan kavanin-i amika-i dakîka—ki, hurdebin-i akıl ile görünmez—hakaik-ı şeriat ne derece onları mürâat ve onlar ile muârefet ve münasebette bulunmuşlardır ki, o kavânîn, hilkatin muvazenesini muhafaza etmiştir.

Evet; şu a’sar-ı tavîlede, şu müsademat-ı azime içinde hakaikını muhafaza, belki daha ziyade inkişafa(HAŞİYE) getirdiğinden gösterir ki, Resûl-i Ekrem’in (asm) mesleği, hiçbir vakit mahvolmayan hak üzerine müessestir.

Şu nükte ve noktaları bildikten sonra geniş ve muhakemeli ve müdakkik bir zihinle dinle ki:

Muhammed-i Haşimî (asm) ümmiyeti ve adem-i kuvvet-i zahiriyesi ve adem-i hâkimiyeti ve adem-i meyl-i saltanat ile beraber gayet hatarlı mevakide kemal-i vüsuk ile teşebbüs ederek, efkâra galebe etmekle, ervaha tahabbüb ve tabâyia halâvetle tasallut, gayet kesire ve müstemirre ve rasiha ve me’lûfe olan âdât ve ahlâk-ı vahşiyaneyi esasıyla hedm ederek, onların yerine ahlâk-ı âliyeyi gayet metin bir esas ile lahm ve demlerine karışmış gibi tesis etmek ile beraber, zaviye-i vahşette hâmid olan bir kavimdeki kasavet-i vahşiyeyi ihmad ve hissiyat-ı dakikayı tehyic ve secâyâ-yı âliyeyi ikaz; ve cevher-i insaniyetlerini izhar etmekle beraber evc-i medeniyete bir zaman-ı kasîrde is’ad ederek şark ve garbda oturmuş maddî ve manevî bir devlet-i cesimeyi bir zaman-ı kalilde teşkil edip, ateş-i cevval gibi, belki nur-u nevvar gibi veyahud asâ-yı Musa gibi sair devletleri bel’ ve imha derecesine getirdiğinden, basar-ı basireti kör olmayanlara sıdkını ve nübüvvetini ve hak ile temessükünü göstermiştir.

HAŞİYE: Hatta medeniyet nazarında şeriatın en ziyade tenkide maruz olan mesâili, keşşaf-ı zaman gösterdi ki, hayat-ı içtimaiyeye en ziyade lâzım o esaslardır. Meselâ: Riba, kumar, müskirin hurmeti; talak, taaddüd-ü zevcâtın cevazı; mesturiyet-i nisvan ve zekâtın vücubu; unsuriyetten gelen fikr-i milliyeti ve hevesin serbestiyetini red ve men’ gibi mesâil; sûretlerin tahriminde hikmet bir değil. Acaba hased, gurur, riya, şehvet-âlud şimdiki beşerin hırçın ruhunda tesâvir(HÂŞİYECİK) denilen küçücük cenazelerin rolünü ve derece-i tesirini yine zaman göstermeyecek midir?

HAŞİYECİK: Memnû heykel ya bir zulm-i mütehaccir veya bir riyâ-i mütecessiddir.

Eski Said Dönemi Eserleri, Şuaât, s. 536

LÛ­GAT­ÇE:

mesâil: Meseleler.
keşşaf-ı zaman: Zamanın açığa çıkarması.
hayat-ı içtimaiye: Sosyal hayat.
riba: Faiz.
müskir: Sarhoş edici.
hurmet: Yasaklanma, haram.
kavanin-i amika-i dakîka: Düzenli işleyen ince kanunlar.
a’sar-ı tavîle: Uzun asırlar.
adem-i kuvvet-i zahiriye: Görünüşte kuvvetli olmama.
talak: Boşama, boşanma.
taaddüd-ü zevcât: Birden fazla kadınla evlenebilme.
mesturiyet-i nisvan: Kadınların örtünmesi.
tahrim: Haram kılma.
tesâvir: Tasvirler, resimler.

Okunma Sayısı: 1874
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı